This study provides a comprehensive examination of the phenomenon of muthallath, considered one of the lexical features of Arabic, the official language of more than twenty countries. From the earliest periods, linguists have offered similar definitions of muthallath words. Based on these definitions, muthallath may be described as “words that, despite sharing the same letters, order, and pattern, possess three different readings due to vowel changes.” However, the existence of words regarded as muthallath that do not fully conform to this definition indicates that the term allows for exceptions. Linguists have classified muthallath words into two categories in terms of meaning: those whose meaning changes with vowel shifts and those whose meaning does not. Yet, upon examining the relevant works, another group has been identified, namely words that both change meaning with vowel variation and at the same time continue to denote a shared meaning across all three forms. Muthallath words have been viewed by linguists and literary scholars as an element that enriches Arabic and expands its expressive capacity. For this reason, they have been the subject of various studies throughout history. Nevertheless, research in this field remains insufficient, and uncertainties persist regarding the origins of muthallath words, their classification, exceptions, frequency of usage, and contributions to the language. The study first explains the lexical meaning of muthallath and evaluates the different senses in which the term has been employed in disciplines such as jurisprudence, mathematics, and jafr. It then discusses the technical meaning of muthallath in linguistics and the words encompassed by this category, based on classical dictionaries and key works authored by linguists on the subject. The second stage of the research examines in detail the words labeled as muthallath in independent treatises on the phenomenon as well as in lexical works that compile such terms, aiming to identify their origins and evaluate them systematically. Among the categories, words whose meaning changes with vowel shifts arouse particular interest, as vowels are generally not regarded as elements that directly influence meaning. Accordingly, the study also seeks to answer the question of which factors lead to semantic change in muthallath words. Some critics have used muthallath words as a means of criticizing Arabic itself, arguing that words composed of the same letters but distinguished only by vowels hinder clarity and comprehension. This claim is examined in the study, and an attempt is made to respond with consistent counterarguments, demonstrating instead that muthallath words enrich the language rather than create confusion. The final part of the research is devoted to muthallath words found in the Qur’an. Two lexicographical works were used as primary sources: Ibn Mālik’s Ikmāl al-Iʿlām, the most comprehensive lexicon in the field, and Baṭalyawsī’s al-Muthallath, which explains word meanings in detail with citations and examples. The study systematically surveys these works to identify which muthallath words appear in the Qur’an, taking into account not only a single reading tradition but all of the canonical qirāʾāt. This is necessary since a word that qualifies as muthallath in one reading may lose that feature in another. The analysis reveals a total of 422 muthallath words in the Qur’an. The vast majority belong to the category of words whose meaning changes with vowel variation, while 17 words retain the same meaning, and 18 words both exhibit semantic shifts and share a common underlying meaning. This demonstrates that errors in the pronunciation of muthallath words in the Qur’an frequently result in semantic distortions. Therefore, the study also highlights the significance of vowelization in the interpretive process of the Qur’an. This study adopts a descriptive and analytical method. First, classical sources were examined; then, independent treatises and lexicographical works were subjected to a comparative analysis; and finally, this framework was applied to the identification of muthallath words in the Qur’an
Bu çalışma, Sami dilleri arasında yer alan ve yirmiden fazla ülkenin resmî dili olan Arapçanın kelime özelliklerinden biri kabul edilen "müselles" olgusunu incelemektedir. Müselles, ilk dönemlerden beri dil bilginleri tarafından farklı şekillerde tanımlanmıştır. Bu tanımlamalardan yola çıkarak müsellesler “aynı harflere, aynı tertibe ve aynı vezne sahip olmalarına rağmen, harflerindeki hareke değişikliği nedeniyle üç farklı okunuşa sahip kelimeler” olarak tanımlanabilir. Ancak zaman zaman bu tanımla tam uyuşmamasına rağmen müselles kabul edilen kelimelerin varlığı tanımın istisnalara açık olduğunu göstermektedir. Müselles kelimeler dil bilginleri tarafından anlam bakımından “hareke değişimiyle anlamı değişen” ve “hareke değişimiyle anlamı değişmeyen” olmak üzere ikili bir sınıflandırmaya tâbi tutulmuştur. Ancak konu hakkında yazılan eserler incelendiğinde “hareke değişimi ile anlamı hem değişen hem de değişmeyen” bir başka müselles grubunun daha bulunduğu fark edilmiştir. Bu tür müsellesler, değişen her bir hareke ile yeni bir anlam ifade ederken aynı zamanda her üç formuyla ortak bir anlama delalet etmeye devam etmektedir. Müselles kelimeler, dil bilginleri ve edebiyatçılar tarafından Arap dilinin zenginliğini artıran ve ifade kapasitesini genişleten bir unsur olarak değerlendirilmiştir. Bu kelimeler, Arap dilinin önemli bir özelliği olarak kabul edilmesi sebebiyle tarih boyunca çeşitli çalışmalara konu olmuştur. Ancak, bu alanda yeterince yoğunlaşılmadığı ve müselles kelimelerin ortaya çıkış süreçleri, bu kelimelerin sınıflandırılması, istisnaları, dildeki kullanım yoğunluğu, dile katkıları gibi konularda bazı belirsiz noktaların varlığını sürdürdüğü görülmektedir. Araştırmada ilk olarak müselles kavramının sözlük anlamı açıklanacak ve fıkıh, matematik, cifr gibi farklı disiplinler tarafından hangi anlamlarda kullanıldığı değerlendirilecektir. Ardından müselles kavramının dil bilimi alanında ifade ettiği terim anlamı ve kapsadığı kelimeler değerlendirilecektir. Araştırmanın bu bölümünde klasik sözlükler ve dil bilginlerinin müselles alanında kaleme aldığı temel kaynaklar esas alınmıştır. Araştırmanın ikinci aşamasında, müselles olgusu etrafında kaleme alınan müstakil eserler ile bu tür kelimeleri derleyen lügat kaynaklarında yer alan ve müselles olarak nitelendirilen kelimeler detaylı bir incelemeye tabi tutulmak suretiyle söz konusu kelimelerin ortaya çıkış sebepleri tespit edilmeye ve sistematik bir biçimde değerlendirilmeye çalışılacaktır. Çünkü müselles gruplarından hareke değişimi ile anlam değişikliğine uğrayan kelimeler, hareke ile anlam arasındaki ilişki bakımından zihinlerde merak uyandırmaktadır. Zira genel itibariyle harekeler lafızların anlamına doğrudan etki eden bir unsur olarak kabul edilmemiştir. Bu bağlamda çalışmada müselles kelimelerde anlam değişikliğine sebep olan faktörlerin neler olduğu sorusuna da cevap aranacaktır. Müsellesler bazı eleştirmenler için Arap dilini tenkit etmede kullanışlı bir malzeme olmuştur. Onlara göre aynı harflerden oluşan bir kelimenin yalnızca hareke farkıyla muhtelif anlamlar ifade etmesi, dilin anlaşılabilirliğini zorlaştıran bir unsurdur. Çalışmada eleştirmenlerin ileri sürdüğü bu iddia irdelenecek ve eleştirilere tutarlı cevaplar vermeye gayret edilecektir. Aynı bölümde müselles kelimelerin aslında karışıklığa sebep olmaktan daha çok dile zenginlik kattığı ispat edilmeye çalışılacaktır. Araştırmanın son kısmı Kur’ân’da bulunan müselles kelimelere ayrılmıştır. Bu bölümde müselles hakkında kaleme alınmış sözlük türünden iki eser olan İbn Mâik’in İkmâlu’l-İʿlâm’ı ve Baṭalyevsî’nin el-Mus̱elles̱’i ana kaynak olarak tercih edilmiştir. Zira İkmâlu’l-İʿlâm, müselles alanında en kapsamlı sözlük çalışmasıdır; el-Mus̱elles̱ ise kelime anlamlarını şahit ve örneklerle detaylı bir şekilde izah etmektedir. Bu bölümde müselles kelimler tek tek taratılarak hangilerinin Kur’ân’da kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu araştırmada Kur’ân kıraatlerinden yalnızca biri değil, meşhur kıraatlerin her biri esas alınmıştır. Zira bir kıraatin okuyuşuna göre müselles olabilen bir kelime bir başka kıraate göre müselles vasfını kaybedebilmektedir Yapılan analiz sonucunda, Kur’ân’da toplam 422 müselles kelimeye rastlanmıştır. Bunların büyük çoğunluğu “hareke değişimiyle anlamı değişen” gruba aittir. 17 kelimenin anlamı sabit kalırken, 15’i hem anlam değişikliği gösterip hem de ortak bir anlam zemininde buluşmaktadır. Bu da Kur’ân’da bulunan müselles kelimelerin telaffuzunda yapılacak hataların çoğu zaman bir takım anlam bozulmalarına yol açacağını göstermektedir. Dolayısıyla çalışma aynı zamanda Kur’ân’ı harekeleme faaliyetlerinin anlama sürecindeki önemini de ortaya koymaktadır. Bu çalışma betimleyici ve analitik bir yöntem benimsemektedir. Öncelikle klasik kaynaklar incelenmiş, ardından müstakil risaleler ve lugat eserlerini karşılaştırmalı bir analize tâbi tutulmuş ve son olarak da bu çerçeve Kur’ân’daki müselles kelimelerin tespitine uygulanmıştır.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Arabic Language and Rhetoric |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Submission Date | July 15, 2025 |
| Acceptance Date | December 29, 2025 |
| Publication Date | December 30, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 25 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.