Kur’an’da zikri en fazla geçen meseleler, dinin asılları olarak isimlendirilen inanç konularıdır. İnanç konularının esas, sosyal ve bireysel yaşamı düzenleyen normların bu esaslara dayanan teferruatlar olması sebebiyle, inanç konularındaki sapmalar, etkilerini doğrudan fert ve toplum yaşamında hissettirecektir. Asırlar boyunca insanlığın gündemini meşgul eden inanç problemlerinden biri de, insanüstü bir doğaya sahip oldukları iddia edilen kişilere isnat edilen ve birçok insanın yaşamını etkileyen, Kur’an’ın temel inanç esaslarına aykırı söylem ve davranışlardır. Oysa bu insanlardan hiçbiri peygamberlerden üstün değildir. En önemli amaçlarından biri, insanları sahih bir inanca davet etmek olan Kur’an’ın, bu konudaki ölçüleri, kıssalarını aktardığı peygamberlerin hayatlarında verdiğini düşünmekteyiz. Kıssası anlatılan her peygamberin hikâyesi içinde uyarılmalarına sebep olan en az bir davranışına dikkat çekilmesinden hareketle, peygamberlerde olması gerekli görülen ismet sıfatının, mutlak olmayıp, sınırlı olduğunu bilmek, inanan kesimler arasında daha çok rastlanılan istismarların azalmasına katkı sağlayacaktır. Bu sebeple, Kur’an’a aykırı masumiyet algısının, sosyolojik ve bireysel alanlarda yanlış kabullerin ortaya çıkmasındaki etkisi, dünü ilgilendirdiği gibi, bugünü ve yarını da ilgilendirmektedir.
Bu çalışmada ismet-i enbiya ilkesi; peygamberlerin masumiyetinin Kur’an kaynaklı bir ilke olup olmadığı ve mutlak ismet anlayışının istismarıyla güçlenen inanç problemleri yönüyle ele alınacaktır.
The most frequently mentioned issues in the Qur'an are beliefs, which are called the origins of religion. Since belief issues are the norms that regulate social and individual life, and deviations based on these principles, deviations in belief issues will make their effects felt directly in individual and community life.
One of the belief problems that have occupied the agenda of humanity for centuries is the alleged superhuman’ discourse and behavior contrary to the fundamental beliefs of the Qur'an. Yet none of these people are superior to the prophets. We believe that the Qur'an, one of the most important aims of which is to invite people to a true faith, gives the measures of this issue in the life stories of the prophets.
In the story of each prophet described in the parable, at least one of the behaviors of the prophets caused them to be warned. Therefore, the adjective of ismet which is required to exist in the prophets’ identities is not absolute but limited. That belief will help to reduce the abuse about this issue among the believers.
For this reason, the effect of the perception of innocence contrary to the Qur'an in the emergence of false acceptances in sociological and individual fields is of interest to today and tomorrow as well as yesterday.
In this study, the principle of innocence of prophet; whether it is a principle originated from the Qur'an and the problems of faith strengthened by the exploitation of absolute innocence understanding will be discussed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Acceptance Date | December 20, 2019 |
Published in Issue | Year 2019Volume: 19 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.