One of the most general expressions used for human speech, the root verb qawl and its various derivatives are the most frequently applied expressions in the Qur’ân. The root of qawl is used 1728 times in the Qur’ân. The phrase of qâla-qâlû is mentioned 945 times and the word of qavl as a noun is used in 93 places. Qul is also is used 326 times in imperative mood. So, it is deduced that the root of qawl has a wide usage area in the Qur’ân. There are qawl tarkibs containing with positive or negative meanings in the Qur’ân such as qawl ma‘rûf, qawl layyin, qawl karîm, qawl maysûr, qawl zûr, lahn al-qawl and qawl munkar. It is seen that some divine messages and moral principles about how the communication should be in the familial and social relations of the individual, especially the religious tabliğ. Meanwhile, it is predicted that tracing the qawl tarkibs and adjective qawl phrases, which have a rich content of meaning in the Qur’ân’s narration, will make an important contribution to determining the moral principles and divine messages suggested by the Qur’ân. Based on this motive, I will firstly try to ascertain the essence of qawl tarkibs used in the Qur’ân. Subsequently, I will examine the whole of qawl tarkibs used in the Qur'ân whether there are projections of them in the Torah and the Bible. The expressions and phrases thought to be related with qawl tarkibs are tried to be determined in the unity of the Torah and the Bible, and one or two passages related to each qawl tarkib are presented as an example. It is observed that the qawl tarkibs used in the Qur’ân such as qawl zûr, qawl ma‘rûf, qawl sabit, qawl sadîd, qawl maysûr, qawl balîg, qawl karîm, qawl layyin and zuhruf al-qawl are revealed directly or indirectly with similar expressions in the Torah and the Bible in terms of content and style. Although there are a wide usage area of qawl tarkibs in the integrity of Qur’ân, the projections of some of qawl tarkibs such as qawl sakîl, qawl muhtalif, qawl ‘azîm, al-qawl al-ism, lahn al-qawl, qawl al-hak, hakk al-qawl, munkaran min al-qawl, qawl munkar, zâhirun min al-qawl and qawl al-rasul can not be determined in the Jewish and Christian scriptures. It is possible to mention a number of reasons why the projections of some qawl tarkibs used in the Qur'ân are not figured out in the Torah and the Bible. To my vantage point, this is due to the fact that the Qur'ân has different styles and narratives. It is concluded that the divine books are over-identified with some moral principles and basic teachings, in the context of the qawl tarkibs of Qur’ân that figured out their projections in the Torah and the Bible. Because it is seen that telling lies and deceitful words is prohibited and therefore loyalty is taken as a basic moral principle in all three scriptures. Similarly, clergymen and believers are advised to use sweet, gentle, competent, strong, effective, influential, touching, heart-warming, suitable, sensible and meaningful words. Therefore, all believers are required to adopt this moral method in their individual and social relationships according to the three scriptures. In this study, it is determined that the topics related to the qawl tarkibs of Qur’ân do not form a uniform integrity. The usage areas of qawl tarkibs are seen to be associated with Prophet Mohammad and his wives, the nature of Jesus, the nature and structure of the Qur’ânic revelation, faith, creed, practical life, social life, marriage, family institution, the methods of tableegh and dawet. Therefore, it is stated that qawl tarkibs have a usage area in relation to almost every medium of life, from individual life to social life. In the final analysis, it is determined that goodwill and a healthy communication should be put at the center of the individual in all worldly and otherworldly affairs and relationships, including personal, familial, human and social ones in the context of qawl tarkibs that God has made a means of intervention in individual and social life in the Qur'ân. Looking at the usage of qawl tarkibs, it is generally understood what kind of addressing style that the Qur'ân proposes for which interlocutor.
İnsanoğlunun konuşması için kullanılan en genel ifadelerden biri olan kavl kök fiili ve bunun muhtelif türevleri, Kur’ân’da en fazla başvurulan tabîrdir. Bu bağlamda Kur’ân’da “kavl” kökü, toplamda 1728 kez geçmektedir. Kâle-kâlû ifadeleri 945 kere ve isim anlamında kavl kelimesi ise 93 yerde kullanılmaktadır. Emir kalıbında kul ise 326 kez geçmektedir. Bu çerçevede kavl kökünün Kur’ân’da geniş bir kullanım alanının bulunduğu anlaşılmaktadır. Kur’ân’da kavl-i ma‘rûf, kavl-i leyyin, kavl-i kerîm, kavl-i meysûr, kavl-i zûr, lahnu’l-kavl ve kavl-i münker gibi müsbet veya menfî anlamları muhtevi terkîpler yer almaktadır. Kur’ân’da başta din tebliği olmak üzere bireyin aile ve sosyal ilişkilerine dair iletişimin nasıl olması gerektiği konusunda ilâhî mesajların ve ahlakî ilkelerin kavl terkîplerine yüklendiği görülmektedir. Bu bağlamda Kur’ân’ın anlatımında zengin bir anlam içeriğine sahip olan kavl terkîplerinin ve sıfatlı kavl tamlamalarının izini sürmenin, Kur’ân’ın serdettiği ahlakî ilkelerini ve ilâhî mesajlarını tespit etmek konusunda önemli bir katkı sunacağı öngörülmektedir. Bu sâikten hareketle elinizdeki çalışmada ilk olarak Kur’ân’da kullanılan kavl terkîplerinin mâhiyeti tespit edilmeye çalışılmaktadır. Akabinde çalışmada Kur’ân’da kullanılan tüm kavl terkîplerinin, Ahd-i Atîk ve Ahd-i Cedîd’de izdüşümlerinin olup olmadığı inceleme konusu edilmektedir. Kavl terkîbiyle ilişkili olduğu düşünülen ifadeler Tevrat ve İncil’in bütünlüğünde tespit edilmeye çalışılmakta ve örneklem olması bakımından her terkîple ilgili bir veya iki pasaj sunulmaktadır. Kur’ân’da kullanılan kavl-i zûr, kavl-i ma‘rûf, kavl-i sâbit, kavl-i sedîd, kavl-i meysûr, kavl-i beliğ, kavl-i kerîm, kavl-i leyyin, zuhrufü’l-kavl, kavl-i ‘azîm, kavlu’l-hakk, hakka’l-kavl ve zâhirun mine’l-kavl terkîplerinin doğrudan veya dolaylı olarak muhteva ve üslup açısından Yahudilik ve Hıristiyanlık kutsal metinlerinde bulunduğu saptanmaktadır. Bununla birlikte Kur’ân’ın bütünlüğünde bir kullanım alanı olmakla birlikte kavl-i sakîl, kavl-i muhtelif, el-kavlu’l-ism, lahnu’l-kavl, münkeren mine’l-kavl, kavl-i münker ve kavlu’r-resûl terkîplerinin izdüşümleri yahudi ve hıristiyan kutsal metinlerinde tespit edilememiştir. Kur’ân’da bulunan bazı kavl terkîplerinin izdüşümlerinin Tevrât ve İncil’de bulunmaması konusunda birtakım sebeplerden söz edilebilir. Kanaatimize göre bu durum Kur’ân’ın farklı üslûp ve anlatılara sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Ahd-i Atîk ve Ahd-i Cedîd’de izdüşümleri saptanan Kur’ân’ın kavl terkîpleri bağlamında ilâhî kitapların birtakım ahlak ilkeleri ve temel öğretiler konusunda özdeşleştiği kanaatine ulaşılmaktadır. Zira her üç kutsal metninde yalan ve aldatıcı söz söylemenin yasaklandığı ve dolayısıyla sadakatin esas alındığı görülmektedir. Keza din adamlarından ve inananlardan tatlı, yumuşak, yetkin, sağlam, etkili, tesirli, dokunaklı, gönlün ısındığı, ölçülü, içi dolu ve hikmetli söz söylemeleri öğütlenmektedir. Dolayısıyla üç kutsal metnine göre tüm inananlar bireysel ve toplumsal ilişkilerinde bu metodu benimsemeleri gerekmektedir. Çalışmada Kur’ân’da kullanılan kavl terkîplerinin ilişkili oldukları konuların yeknesak bir bütünlük oluşturmadığı saptanmaktadır. Kur’ân’da kavl terkîplerinin kullanım alanlarının, Hz. Muhammed’in şahsı ve hanımları, Hz. Îsâ’nın tabiatı, Kur’ân vahyinin mâhiyeti ve yapısı, inanç, akide, amelî hayat, sosyal hayat, evlilik, aile müessesesi, tebliğ ve davet yöntemleri ile ilişkili olduğu görülmektedir. Dolayısıyla kavl terkîplerinin, bireysel hayattan sosyal hayata, hemen hemen yaşamın her mecrasıyla ilişkili olarak bir kullanım alanına sahip olduğu tespit edilmektedir. Son tahlîlde Kur’ân merkezinde Allah’ın birey ve sosyal hayata müdahale aracı kıldığı kavl terkîpleri bağlamında, bireyin ferdî, ailevî, beşerî ve ictimaî olmak üzere dünyevi ve uhrevi tüm işlerinde ve ilişkilerinde iyi niyetin merkeze alındığı, sağlıklı bir iletişimin tavsiye edildiği tespit edilmektedir. Sonuç olarak kavl terkîplerinin kullanımına bakarak ana hatlarıyla Kur’ân’ın, hangi muhataba karşı nasıl bir hitap tarzını tavsiye ettiği anlaşılmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies, Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2022 |
Acceptance Date | December 22, 2022 |
Published in Issue | Year 2022Volume: 22 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.