Türkiye’de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi, Cumhuriyet tarihi boyunca birçok değişim ve yenilenmeye şahit olmuştur. Ülkenin yaşadığı toplumsal dönüşümler ve siyasi hareketlilikler doğrultusunda sürekli güncelleme yapılan öğretim programlarında, din dersleri için en önemli kırılma noktalarından biri, 1982 yılında dersin zorunlu ders statüsü kazanmasıdır. 12 Eylül 1980’de yaşanan askerî darbenin ardından hukuk, eğitim ve diğer toplumsal mekanizmalara ilişkin köklü değişikliklere gidilmiştir. Bu sürecin bir devamı olarak 1982 yılında hazırlanan yeni anayasa ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi, tüm okullarda zorunlu bir ders olarak yer almaya başlamıştır. Ülkenin geçirdiği süreçlerin akabinde alınan bu karar, döneminin toplumsal koşullarına uygun olacak şekilde bir öğretim programı hazırlanmasını sağlamıştır.
1982 programı incelendiğinde, dersin sosyo-politik yönü açıkça görülmektedir. Program aynı zamanda siyasal süreç ve toplumsal çözülmelerin din dersleri üzerindeki etkisini gösterecek nitelikte bir örnek teşkil etmektedir. Bireylerin ailelerinden veya yakın çevrelerinden edindikleri dinî bilgi ve inanışlarda toplumsal düzeyde gösterdiği önemli ölçüdeki farklılıkların bulunması, dönemde meydana gelen çatışmaların arka planında yatan sebeplerden olmuştur. Ülkede yaşanan toplumsal ve siyasi süreçler aile içi bağları olumsuz yönde etkilemiştir.
Bu çalışmanın temel amacı, Türkiye’de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) derslerinin 1980 sonrası öğretim programlarında “aile” kavramının ele alınış biçimini incelemektir. Fenomenolojik desenle yürütülen bu nitel araştırma kapsamında iki temel soruya odaklanılmıştır: Birincisi, DKAB öğretim programlarında “aile” konusunun nasıl ele alındığı; ikincisi ise bu ele alış biçiminin zaman içerisinde ne tür değişimler gösterdiğidir.
Toplumun en önemli temel birimi olan aile, kuramsal açıdan sosyal bütünleşmenin kilit unsurlarından biri olarak kabul edilmektedir. DKAB derslerine ait öğretim programlarında aile kavramı kimi zaman bağımsız bir ünite, kimi zaman ise farklı temalar içerisinde yer alan bir içerik olarak sunulmuştur. Bununla birlikte, programlarda yıllara ve dönemlere bağlı olarak aile konusunun ele alınış biçimi, tematik vurgular ve içerik açısından çeşitli değişimler ve farklılıklar göstermektedir.
Çalışmada öncelikle sosyal bütünleşme olgusu ve evreleri açıklanmış, ardından 1980 sonrası Türkiye’de din derslerinin genel çerçevesi ele alınmıştır. Son bölümde 1980 sonrası hazırlanan din dersleri programlarında aile kavramı detaylı bir şekilde incelenmiştir. Zaman içerisinde kavrama yüklenen anlamlarda dönüşüm yaşandığı görülmüştür. Darbe sonrası hazırlanan ilk öğretim programı olma özelliğini taşıyan 1982 programında aile, sosyal çözülmeyi engelleyen temel bir unsur olarak belirginleşmiştir. 2000 yılında hazırlanan programda ise aile daha geniş bir çerçevede ele alınarak hoşgörü kavramı ile ilişkilendirilmiştir. 2006 ve 2010 yılında yapılan program değişikliklerinde ise aile kavramının içeriği daraltılarak, değerler eğitimi çerçevesinde işlenmiştir. 2018 programında ailenin öğrenim düzeylerine göre farklı biçimlerde ele alındığı bir yaklaşım görülmektedir. İlkokul düzeyinde aile, daha çok değerler ve örnek figür (Peygamberimiz) üzerinden işlenmiştir. Lise programında ise aile toplumsal işlevi yönüyle ele alınarak “neslin devamlılığı” ön plana çıkarılmıştır. Sonuç olarak 1980 sonrası hazırlanan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders programlarında aile konusuna dönemin toplumsal ihtiyaçları ve siyasal yönelimlerinin etkisiyle zaman içerisinde farklı temaları ön plana çıkarır bir şekilde yer verildiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla ders içeriğinde yapılan bu düzenlemeler din derslerinin toplumsal yapıyla kurduğu ilişkiyi göstermektedir. Bu farklılıklar, Türkiye’de din derslerinin tek işlevinin sadece dinî bilgi aktarımı olmadığını göstermektedir. Din dersleri aynı zamanda sosyal bütünleşmeye ve değer aktarımına aktif biçimde katkı sağlamaktadır.
Bu makale Betül Günaydın’ın İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı’nda Prof. Dr. Ayşe Zişan Furat’ın danışmanlığında sürdürdüğü Cumhuriyet Dönemi Örgün Din Eğitiminde Sosyal Bütünleşme (1924-2018) başlıklı doktora tezinden uyarlanarak hazırlanmıştır.
The Religious Culture and Ethics (RCE) course in Turkey has undergone significant changes and reforms throughout the history of the Republic. In response to the country’s social transformations and political developments, the curriculum has been regularly revised. One of the most critical turning points for religious education came in 1982, when the course was made compulsory. Following the military coup on September 12, 1980, major reforms were introduced in legal, educational, and other social systems. As part of this process, the new constitution of 1982 made RCE a mandatory subject in all schools. This decision, shaped by the country’s circumstances, led to the development of a curriculum aligned with the social conditions of the period.
An analysis of the 1982 curriculum reveals the socio-political nature of the course. It illustrates how political events and social disintegration influenced religious education. The significant differences in religious knowledge and beliefs among individuals, often shaped by their families or immediate social environment, were among the underlying causes of conflict at the time. The broader political and social processes in the country also negatively impacted family relationships.
The main aim of this study is to examine how the concept of “family” is addressed in RCE curricula after 1980 in Turkey. Designed as a qualitative study using a phenomenological approach, this research focuses on two main questions: (1) How is the concept of “family” represented in RCE curricula? (2) How has this representation changed over time?
The family, as the fundamental unit of society, is theoretically considered a core element of social integration. In RCE curricula, the concept of family has sometimes appeared as a separate unit and sometimes as a topic integrated into broader themes. However, the way the family is addressed has varied across different years and curriculum versions in terms of both thematic emphasis and content.
This study begins by explaining the concept and phases of social integration, then outlines the general framework of religious education in Turkey after 1980. In the final section, the study provides a detailed analysis of how the family concept is addressed in RCE curricula developed after 1980. Over time, the meaning attributed to the family has evolved. In the 1982 curriculum—the first program prepared after the military coup—the family was presented as a key element in preventing social disintegration. In the 2000 curriculum, the family was approached more broadly and connected to the concept of tolerance. In the 2006 and 2010 revisions, the concept of family was narrowed and included under the theme of values education. The 2018 curriculum introduced a differentiated approach according to educational levels. At the primary level, the family was discussed through values and exemplary figures (such as the Prophet). At the secondary level, the emphasis shifted toward the family’s social function, particularly in relation to “the continuity of generations.”
In conclusion, the way the family is presented in RCE curricula after 1980 has reflected the social needs and political orientations of different periods, with certain themes highlighted accordingly. These curricular developments reveal how religious education interacts with the broader structure of society. They also show that religious education in Turkey serves not only to convey religious knowledge but also to promote social integration and transmit values.
Religious Education Religious Culture and Ethics Course Social Integration Family Curriculum
This article is adapted from Betül Günaydın’s doctoral dissertation titled Social Integration in Formal Religious Education in the Republican Era (1924–2018), conducted under the supervision of Prof. Dr. Ayşe Zişan Furat at the Department of Philosophy and Religious Studies, Institute of Social Sciences, Istanbul University.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | June 30, 2025 |
Publication Date | June 30, 2025 |
Submission Date | February 21, 2025 |
Acceptance Date | June 19, 2025 |
Published in Issue | Year 2025Volume: 25 Issue: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.