Tefsîrü’l-Celâleyn, Celâleddin el-Mahallî (ö. 864/1459) ve Celâleddin es-Süyûtî (ö. 911/1505) tarafından kaleme alınmıştır. Sâde bir dil ve anlaşılır bir üslûpla Kur’ân-ı Kerîm’in tefsirinin yapıldığı bu eser, Mahallî tarafından yazılmaya başlanmış fakat ömrü yetmediği için öğrencisi Süyûtî tarafından tamamlanmıştır. Kehf Sûresi’nden Nâs Sûresi’nin sonuna kadar -Fâtiha Sûresi dahil- Mahallî tarafından, Bakara Sûresi’nden İsrâ Sûresi’nin sonuna kadar da Süyûtî tarafından yazılan bu tefsirin en önemli özelliği ele aldığı kelimeleri eş anlamlılarıyla açıklamasıdır. Yine Kur’an’ı, Kur’an ve sünnet ile tefsir etmesi, sarf ve nahiv ile ilgili izâhlara yer vermesi ve kıraat farklılıklarını zikretmesi bu tefsirin başlıca özelliklerindendir. Celâleddin es-Süyûtî tarafından yazılan Bakara Sûresi’nde tüm âyetler, kıraat farklılıklarına göre konu edinilmemiştir. Bununla beraber bu sûrede 68 kelimenin kıraatine dair birtakım bilgiler aktarılmıştır. Süyûtî, ilk olarak kendi kullandığı bir kıraati vermiş ve ardından -68 kelimenin kıraatine ilave olarak- yine aynı kelimeler üzerinde 80 kıraate daha işaret etmiştir. Ele aldığı bu kelimelerin az bir kısmı, 98. âyette geçen جِبْريلَ lafzındaki gibi lehçeyle veya 6. âyette geçen ءَاَنْذَرْتَهُم kelimesinde olduğu gibi okumadaki zorlukla-kolaylıkla ilişkilidir. Bununla birlikte Bakara Sûresi’nde kıraat ilmi açısından onun konu edindiği lafızların büyük çoğunluğu söz konusu ifadenin anlamına etki eden kıraatlerdendir. Gerek kullandığı gerekse işaret ettiği kıraatlerde hep aynı kıraati takip etmeyen Celâleddin es-Süyûtî, bazen kıraat imamlarından Âsım’ın da (ö. 127/745) içinde bulunduğu büyük çoğunluğun kıraatini kullanmayı yeğlemiştir. Bazen de Bakara Sûresi 106. âyette اَوْ نَنْسَئْهَا lafzında olduğu gibi İbn Kesîr (ö. 120/738) ve Ebû Amr (ö. 154/771) gibi sadece birkaç imamın ittifak halinde olduğu bir kıraati kullanmayı seçmiştir. Onun, Bakara Sûresi özelinde kullandığı kıraatlerin ekseriyetinde kıraat-i aşere imamlarının çoğunluğunun ittifak halinde olduğu bir kıraati yeğlediği tespit edilmiştir. Ayrıca ele aldığı kelimelerde kullandığı kıraatin yanında ikinci bir kıraate hatta çok az da olsa üçüncü bir kıraate ve daha fazlasına işaret ettiği görülmüştür. Süyûtî, 58. âyette geçen نَغْفِرْ لَكُمْ lafzında kıraat imamlarının çoğuyla ittifak halinde olduğu kıraati ilk olarak aktardıktan sonra, Nâfi‘ (ö. 169/785) ve Ebû Ca’fer’in (ö.130/747) يُغْفَرْ لَكُمْ, İbn Âmir’in (ö. 118/736) de تُغْفَرْ لَكُمْ okuyuşlarına atıfta bulunması bu duruma bir örnektir. O, üzerinde durduğu lafızlarda bazen kısa ifadelerle bilgi verip geçmeyi bazen de söz konusu kıraatin gerekçelerini ve dil açısından değerlendirmesini yapmayı yeğlemiştir. Kendi kullandığı kıraatin yanında ikinci bir kıraat olarak işaret ettiği okuyuşlarda, sadece kıraat-i aşere imamlarının ihtiyarlarıyla sınırlı kalmamış az da olsa şâz kıraatlere ve kaynağına ulaşılamayan okuyuşlara da yer vermiştir. 83. âyette -لَا تَعْبُدُو- Abdullah İbn Mes’ûd’a (ö. 32/652-53), 102. âyette -الْمَلِكَيْنِ- İbn Abbas’a (ö. 68/687-88), 229. âyette -تُقِيمَا- kaynağına ulaşılamayan bir okuyuşa ve yine 271. âyette -وَيُكَفِّرْ- A‘meş’e (ö. 148/765) dair verilen kıraatler bu duruma birer örnektir. Celâleddin es-Süyûtî, zikrettiği kelimelerde herhangi bir kıraat veya kurrâ ismine yer vermemiştir. Bunun yerine örneğin 83. âyette geçen حُسْنًا lafzında olduğu gibi ilk olarak kendi kullandığı حَسَنًا lafzını belirttikten sonra Âsım ve diğerlerinin kıraatine sadece şu ifadeyle işaret etmiştir: Başka bir kıraatte kendisiyle mübâlağa için vasıflandırılmış mastar olarak ح harfinin zammesi ve س harfinin sükûnuyla okunmuştur. Bu çalışmada Tefsîrü’l-Celâleyn’de Bakara Sûresi’nde kullanılan ve işaret edilen kıraatler konu edinilmiştir. Süyûtî’nin zikrettiği bütün kıraatler tespit edilmiş, bu kıraatlerin niteliğine ve niceliğine dair birtakım bilgiler elde edilmiştir. Bakara Sûresi özelinde yapılan bu çalışmada -makalemizin muhtasar olması nedeniyle- önemine binâen gösterilmesi gerektiğini düşündüğümüz lafızlara yer verilmiştir. Kıraat farklılıkları açısından telaffuzla, fillerle, isimlerle ve harflerle ilgili ihtilaflar şeklinde sınıflandırılan bu lafızların mana veya i‘râb yönünden bir değerlendirilmesi yapılarak kıraat ilmi bağlamında ortaya çıkan bazı yönleri gösterilmeye çalışılmıştır.
Tafsīr al-Jalāleyn was written by Jalāl al-Dīn al-Mahallī (d. 864/1459) and Jalāl al-Dīn al-Suyūtī (d. 911/1505). This work, which is an exegesis of the Qur'ān in a plain language and understandable style, was started to be written by al-Mahallî but was completed by his student al-Suyûtî because his life was not enough. The most important feature of this tafsir, which was written by Mahallî from Surat al-Kahf to the end of Surat al-Nâs, including Surat al-Fatiha, and by Süyûtî from Surat al-Baqarah to the end of Surat al-Isrâ, is that it explains the words with their synonyms. Again, the main features of this tafsīr are that it exegetes the Qur'ān with the Qur'ān and the Sunnah, includes explanations about sarf and nahw, and mentions the differences of qiraāt. In the Surah al-Baqarah written by Jalāl al-Dīn al-Suyūtī, not all verses are discussed according to the differences of qiraāt. However, some information about the qiraāt of 68 words in this surah is given. Firstly, al-Suyūtī gave one of his own qiraāt and then - in addition to the qiraāt of 68 words - he pointed out 80 more qiraāt on the same words. A few of these words are related to dialect, as in جِبْريلَ in verse 98, or to difficulty/ease in reading, as in ءَاَنْذَرْتَهُم in verse 6. However, the vast majority of the words in Surat al-Baqarah that he deals with in terms of the science of qiraāt are from the qiraāts that affect the meaning of the expression in question. Jalāl al-Dīn al-Suyūtī, who did not always follow the same qiraāt in both the qiraāt he used and the qiraāt he pointed out, sometimes preferred to use the qiraāt of the majority, including that of Āsīm (d. 127/745), one of the imams of qiraāt. At other times, as in the case of اَوْ نَنَنْسَئْهَا in verse 106 of Surat al-Baqarah, he chose to use a qiraāt in which only a few imams, such as Ibn Kathīr (d. 120/738) and Abū 'Amr (d. 154/771), were in agreement. In the majority of the qiraāts he used in the special case of Surah al-Baqarah, it was determined that he preferred a qiraāt in which the majority of the imams of Qiraāt al-'ashara were in agreement. In addition, it has been observed that in the words he deals with, he points to a second qiraāt besides the one he uses, and even to a third qiraāt and more, albeit very rarely. After first quoting the qiraāt that is in agreement with the majority of the qiraāt imams on the word نَغْفِرْ لَكُمْ in verse 58, al-Suyūtī cites the qiraāt of Nāfi' (d. 169/785) and Abū Ja'far (d.130 /747) يُغْفَرْ لَكُمْ and Ibn 'Amir's (d. 118/736) reference to تُغْفَرْ لَكُمْ is an example of this. In the words he emphasised, he sometimes preferred to give information with short expressions and sometimes he preferred to give the reasons and linguistic evaluation of the qiraāt in question. In the recitations he pointed out as a second qiraāt in addition to the one he used, he did not limit himself to the choices of the imams of the qiraāt al-asharah, but also included a few shāz qiraāts and recitations whose source could not be found. In verse 83 -لَا تَعْبُدُو- is attributed to 'Abdullah Ibn Mas'ūd (d. 32/652-53), in verse 102 -الْمَلِكَيْنِ- is attributed to Ibn 'Abbas (d. 68/687-88), in verse 229 In verse 229, -تُقِيمَا- is a reading whose source cannot be found, and in verse 271, -وَيُكَفِّرْ- is an example of A'meş (d. 148/765). Jalāl al-Dīn al-Suyūtī did not include any qiraāt or the name of the Qur'ān in the words he mentioned. Instead, as in the case of حُسْنًا in verse 83, for example, after first stating his own حَسَنًا, he pointed to the qiraāt of 'Asim and others only with the following statement: In another qiraāt, it is recited with the zamma of the letter ح and the silence of the letter س as an infinitive characterised by it for the sake of metaphor. In this study, the qiraāt used and pointed out in Surat al-Baqarah in Tafsīr al-Jalāleyn is the subject of this study. All the qiraāts mentioned by al-Suyūtī have been identified and some information about the quality and quantity of these qiraāts has been obtained. In this study on Surah al-Baqarah, due to the brevity of our article, more prominent words were included as examples. These words, which are classified as pronunciation, verbs, nouns and letters in terms of qiraāt differences, have been evaluated in terms of meaning or i'rāb, and some aspects of these words in the context of the science of qiraāt have been tried to be shown.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Recitation of the Qur'an and Qiraat |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | June 30, 2025 |
Publication Date | June 30, 2025 |
Submission Date | February 26, 2025 |
Acceptance Date | June 28, 2025 |
Published in Issue | Year 2025Volume: 25 Issue: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.