This study deals with the definition "salaf (the early generations)" of Gazzâlî in the context habari qualities in some verses of Qur’ân. Salaf is the period of the first and second Muslim generations in Gazzâlî’s theory. In some verses of Qur’ân, some qualities, acts are attributed to God and these qualities, acts -in the level of external meaning- appear incompatible with divine transcendence. Habari qualities in Islamic literature have been a matter that has been discussed and interpreted different ways until today. We determined, "Gazzâlî’s ‘Salaf (the eary generations)’ definition in the context of habari qualities" as the subject of our study. In this study, it is aimed that how the verses of Qur’ân that mention habari qualities in this perspective as, wach (countenance), yad (hand), ityân (come), istiwa (establish), ayn (eye), nur (divine light) etc. are understood by the period of the first (sahaba) and second (tabiun) Muslim generations.
Bu çalışmada Gazzâlî’nin "selef" tanımı bazı Kur’ân ayetlerinde yer alan haberî sıfatlar çerçevesinde değerlendirilmiştir. Gazzâlî’nin anlayışına göre selef sahabe ve tabiûndan oluşan ilk iki nesil Müslümanlardır. Bazı Kur’ân ayetlerinde birtakım sıfatlar ve fiiller Allah’a atfedilmektedir ve bunlar -zahiri anlamda- ilahî niteliklerle bağdaşmaz. Haberî sıfatlar, İslam literatüründe günümüze kadar pek çok tartışmaya ve farklı yorumlamalara konu olmuştur. Biz bu çalışmamızda Gazzâlî’nin selef tanımını, haberî sıfatlar çerçevesinde değerlendirmeye tabi tuttuk. Bu çerçevede çalışmamızda "vech, yed, ityân, istivâ, ayn, nûr" gibi haberî sıfatlardan bahseden Kur’ân ayetlerinin ilk iki Müslüman nesil olan sahabe ve tabiûn tarafından nasıl anlaşıldığını ortaya koymayı hedefledik.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2009 |
Published in Issue | Year 2009 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.