Genel olarak Kur’an’ın diğer söz ve metinlere olan üstünlüğünü ifadelendiren i’câz terimi, daha özelde nüzul dönemi Araplarının Kur’an’ın ilahi oluşunu inkar etmelerine karşılık Kur’an tarafından yapılan meydan okumaya cevap verilemeyişi ve Kur’an’ın sahip olduğu diğer üstünlük yönlerine dayanılarak Müslümanlar tarafından bu olguları ifadelendirmek için kullanılagelen bir sözcük olmuştur. Her ne kadar bu terimin ortaya çıkışı nüzul döneminden yaklaşık üç asır sonralarına rastlasa da terimin ifadelendirmeye çalıştığı kavramın ilk Müslüman kuşaklar nezdinde bilinir olduğu söz ve hal karineleriyle ortadadır. Özellikle hicri ikinci asırda eskisinden daha farklı ve karmaşık siyasi ve kültürel ortamlarda yaşamaya başlayan Müslümanlar değişik dini unsurlar ve yapılarla da karşı karşıya gelmişlerdir. Bu karşılıklı etkileşim sürecinde nüzul dönemini andırır bir şekilde Kur’an ve Hz. Peygamberin nübüvvetine yönelik tenkitler ortaya çıkmıştır. Bu tenkitlere cevap vererek İslam’ı savunmak adına başta kelamcılar olmak üzere Müslüman ilim adamları harekete geçmişlerdi. Özellikle de kelam ilminin müessisi olan Mu’tezile alimleri kendilerini bu işe adamışlar ve bu noktada idealist bir çizgide durmuşlardır. Bu çizgi üzere harekete geçenlerden biri de ünlü kelamcı ve dil bilgini Câhız’dır. O başta Hz. Peygam-ber’in nübüvvetini savunma düşüncesi üzerinden "isbâtü’n-nübüvve" diğer yandan da Kur’an’ın diğer söz ve metinler yanında sahip olduğu nazm üstünlüğünü gösterme çabası üzerinden i’câz düşüncesiyle temas kurmuş ve eserlerinde bu konularla ilgili önemli bilgiler sunmuştur. O’nun kaleme aldığı Nazmu’l-Kur’ân isimli eseri konuyla ilgili olarak önemli bir aşama kabul edilmektedir. Câhız’ın i’câz konusuna yak-laşım tarzı ve meseleleri ele alış biçimi sonraki dönemde yaşayan birçok bilgini de etkilemiştir. Aynı zamanda bu konunun ilmi bir mesele haline gelmesinde önemli izler bırakarak sonrakilere düşünsel bir yol açmıştır.
The word i’jaz means the rendering incapable, powerless. The other word mujiza comes from same verbal root. The term of i’jaz al Qur’an generally means inimitability or uniqueness structure of Qur’an. By the early part of Islam Qur’an had challenged to Arabs to produce chapter like it. However, no one could make one verse and part like Qur’an. Then it is claimed eloquence and rhetoric were highly level among the Arabs. The Qur'an has not used the word i’jaz and mujiza to explanation these situations and the term i’jaz was not used by earlier Muslim scholars. During the third century, the word i’jaz had come to mean that quality of the Qur'an and attracted attention among Muslim scholars. In this century the word i’jaz had become the technical term about Qur’an. Firstly, Mutazili scholars had attempted to research about i’jaz. Jahız is one of the Mutazila theologians and language scholar. He wrote Nazm al Qur’an that first known book about i’jaz. In this article, we will see Jahiz’s approaches and thinks about Qur’an’s eloquence and discourse.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 31, 2009 |
Published in Issue | Year 2009 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.