Farklı dinden olanlarla kurdukları ilişkideki tutumları, Müslümanların en çok önyargıyla karşılanan özelliklerinden biridir. Kimileri onları hoşgörü temsilcisi olarak tanımlarken, kimileri de inanç konusunda farklılığa asla tahammülü olmayan kimse-ler olarak görür. Açıkça söylemek gerekirse, teoride de, pratikte de her iki iddiaya malzeme olabilecek veriler mevcuttur. Önemli olan, bunlardan nasıl bir bütün oluş-turulacağıdır. Kur’an'ın farklı dine mensup kişilere yaklaşım tarzının temelinde, fark-lılığın kabulü ve buna bağlı olarak hayata dair tutumunu bireyin kendi özgür irade-siyle değiştirmesi için gerekli zemini hazırlama yatar. Güzel ve etkileyici üslupla dini anlatma, kutsalına hakaret etmeme, adalet-ten sapmama gibi ilkeler, ilişkinin normal zamanlarına dair esaslardandır. Ancak Kur’an’ın bağlılarına farklı inanç sahipleri konusunda çizdiği ufkun kıymeti, özellikle kriz zamanlarında uygulamaya konulacak ilkelerle barizleşmektedir. Savaşın en ha-raretli zamanında inanmayan birine eman verip yanına almayı ve o durumda bile dini anlatmak için fırsat yaratmayı emreden ayet, "koruma" refleksinin gücünü gösterir. Anlaşmayı ihlal eden bir grubu bile arkadan vurmayıp, önce anlaşmayı bozduğunu açıkça bildirme zorunluluğu ise, her durumda dürüst ve ilkeli davranma görevinin Müslümana yüklenmiş olmasının neticesidir.
The way making contact with non-Muslims is one of the features of Mus-lims which is mostly prejudged. While some people describe them as the represen-tatives of tolerance others consider them as intolerant people to differences about faith. Indeed, the data which can support both assertions exist theorically and practically. The important point is how to unite these data. The feelings of accep-tance as it is and protection lie behind the origins of the approach of Quran to fol-lowers of other religions. Beside the principles of calling religion in a good and influential manner and never insulting to other’s holly, especially, the verse that orders to take an un-believer under his protection in the course of a vehement warm and to seek an opportunity to tell religion even in that state shows the power of reflex of protec-tion. There is also an obligation that instead of double crossing, Muslims must an-nounce clearly that they have violated the agreement even others have broken the rules. This is a result of the fact that Muslim is responsible for treating honestly and in the direction of principles in any case.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 31, 2009 |
Published in Issue | Year 2009 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.