After the collapse of the Ottoman Empire, all Muslim countries, especially Arab countries, continue to experience various political, economic, and social problems. These problems are handled in various ways by artists and writers. The novel's art allows the author to express the problems in a literary style. Jalal Barjas, who is an aeronautical engineer, editor, and journalist in various magazines, is one of the authors who use this art. Barjas wrote a novel called Notebooks of the Bookseller to point out social problems. The work, which won the 2021 International Prize for Arabic Fiction, is important in terms of shedding light on the social collapse and the psychological problems behind it. In this study, the work named Notebooks of the Bookseller was examined technically to determine to what extent the rules of the art of the novel were used, and thematically to determine which subjects were discussed. Thus, we tried to determine to what extent the author used the rules of the art of the novel and which subjects he dealt with. The study is important in terms of revealing the problems experienced by Arab societies today and determining the development of the art of the novel in Arabic literature and the level it has reached.
The novel depicts Jordanian society in particular, and Arab communities in general, through the main character named Abraham al-Varrāq, who spent his life away from people reading books because he was suspicious of people, and later became schizophrenic and acts like the hero of the novels he reads about his crimes. In the novel, possible events are also told in addition to a real event such as the fact that the woman whom Abraham al-Varrāq loves turns out to be his father's wife. For this reason, it is seen that the genre of the work is a social novel. Although there are sections from real life in the novel, the fact that the main character is schizophrenic gave the author the opportunity to present imaginary events and actual events intricately. In the novel, a first-person narrative was chosen. It is seen that the name of the novel was chosen to keep the reader's interest alive. The year 2015 was chosen for the novel's objective time and continued until 1947 by using the return/expansion technique. Thus, the events between 1947 and 2015, when modernization was experienced intensively, could be described in a literary style. Concrete and closed spaces such as Amman, Madaba, Aqaba, Jabal al-Jofah, Jordan, bookstore kiosk, orphanage, abandoned house, and bank are used in the novel.
It is seen that the author, with the effect of being a poet, constructs his sentences fluently and uses literary language skillfully in his novel. The chapters end in a way that arouses the reader's curiosity, and until the end of the novel, questions such as why Jādullah committed suicide and who is Abraham's lover are not answered, thus keeping the reader's interest alive.
The fact that Abraham, the main character in the novel, is distrustful and asocial to people, lacks freedom of thought; The fact that Leyla was brought up in a nursing home, moral collapse; The fact that Nârda made the wrong decisions in her life, that the people are stuck between tradition and modernity, and that the bookstore kiosk has turned into a drugstore are also symbols of the change in her society. The fact that the main character Abraham al-Varrāq is a personality who combines good and evil in himself, steals to do good, and commits murder to get the rights of the victims shows that social problems force people who are good at their core to commit crimes.
When we look at the other decorative characters and chain of events used in the novel, it is seen that the themes such as the effect of wrong education on child psychology, moral collapse, not taking care of orphans, bad administrators, the public in a difficult situation and the harms of social media. In the novel, subjects such as death, emigration, loss, suicide, difficulties in life, globalization, poverty, inflation, corruption, and grudges between social statuses are mentioned between the lines.
Osmanlı Devleti’nin yıkılışının ardından tüm Müslüman ülkeler, özellikle de Arap ülkeleri, hâlâ çeşitli siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunlar yaşamaya devam etmektedir. Bu sorunlar sanatçı ve edipler tarafından çeşitli biçimlerde işlenmektedir. Yaşanan problemleri ifade etme şekillerinden biri olan roman sanatı, yazarına edebî bir üslupla sorunları dile getirme imkânı sunmaktadır. Bu sanatı kullanan yazarlardan biri de uçak mühendisi olan ve çeşitli dergilerde editörlük ve gazetecilik yapan Celal Berces’tir. Berces, toplumsal sorunlara işaret etmek için Defâtiru’l-verrâk isimli bir roman kaleme almıştır. 2021 Buker Uluslararası Arap Romanı Ödülü’nü kazanan eser, günümüzde yaşanan sosyal çöküntüye ve ardında yatan psikolojik problemlere ışık tutması açısından önem arz etmektedir. Bu çalışmada, Defâtiru’l-verrâk isimli eser, roman sanatına ait kuralların ne ölçüde kullanıldığını tespit edebilmek açısından teknik, hangi konuların ele alındığını tespit edebilmek açısından tematik olarak incelenmiştir. Böylece yazarın, roman sanatının kurallarını ne ölçüde kullandığı ve hangi konuları işlediği belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma, Arap toplumlarının günümüzde yaşadığı sorunların ortaya çıkarılması ve Arap edebiyatında roman sanatının gelişimi ve ulaştığı seviyenin tespit edilebilmesi açısından önem arz etmektedir.
Roman, insanlardan şüphe ettiği için hayatını sosyal hayattan uzak bir şekilde kitap okuyarak geçiren, daha sonra da şizofren olan ve işlediği suçlarda okuduğu romanların kahramanı gibi hareket eden İbrahim el-Verrâk isimli ana kahraman üzerinden, özelde Ürdün toplumunu, genelde Arap toplumlarını betimlemektedir. Romanda İbrahim el-Verrâk’ın sevdiği kadının babasının karısı çıkması gibi yaşanmış bir olayın yanında yaşanması muhtemel olaylar da anlatılmıştır. Bu nedenle eserin türünün toplumsal roman olduğu görülmektedir. Romanda gerçek hayattan kesitler olsa da ana kahramanın şizofren olması, yazara hayalî olaylarla gerçek olayları girift bir şekilde sunma imkânı vermiştir.
Romanda ben anlatıcı konumu tercih edilmiştir. Roman adının okuyucudaki ilgiyi canlı tutacak şekilde seçildiği görülmektedir. Romanın nesnel zamanı olarak 2015 yılı seçilmiş ve geri dönüş/genişletme tekniği kullanılarak 1947 yıllına kadar gidilmiştir. Böylece modernleşmenin yoğun bir şekilde yaşandığı 1947 ile 2015 yılları arasındaki olaylar edebî bir üslupla anlatılabilmiştir. Romanda Amman, Medeba, Akabe, Cebelu’l-Cûfe, kitapçı büfesi, bakımevi, metruk ev ve banka gibi somut ve kapalı mekânlar kullanılmıştır. Cinselliği hatırlatan kelimelerin fazlaca geçmesi bir eksiklik olarak değerlendirilse de yazarın şair olmasının da etkisiyle cümlelerini akıcılıkla kurguladığı ve romanında edebî dili ustalıkla kullandığı görülmektedir. Bölümler okuyucuda merak uyandıracak şekilde sonlanmakta romanın sonuna kadar Câdullah’ın niçin intihar ettiği, İbrahim’in sevgilisinin kim olduğu gibi sorular cevaplanmamakta böylece okuyucunun ilgisi canlı tutulmaktadır. Romanda ayrıca yalın üslup, eleştirel üslup ve sanatkârane üslup gibi farklı üsluplar kullanılmıştır.
Romanda ana karakter olan İbrahim’in insanlara güvensiz ve asosyal olması, fikir hürriyetinin olmayışının; Leyla’nın bakımevinde yetişmiş olması, ahlakî çöküntünün; Nârdâ’nın hayatında yanlış kararlar alması da, halkın gelenek ve modernlik arasında kalışının ve kitapçı büfesinin uyuşturucu satan bir dükkâna dönüşmesi de toplumdaki değişimin birer sembolüdür. Ana karakter olan İbrahim el-Verrâk’ın iyilik ve kötülüğü kendisinde birleştiren, iyilik yapmak için hırsızlık yapan ve mağdurların hakkını almak için cinayet işleyen bir kişilik olması, toplumsal sorunların, özünde iyi olan kişileri suç işlemeye zorladığını göstermektedir.
Romandaki olay örgüsüne bakıldığında yanlış eğitimin çocuk psikolojisine etkisi, ahlakî çöküş, kimsesiz çocuklara sahip çıkılmaması, kötü yöneticiler, halkın zor durumda olması ve sosyal medyanın zararları gibi temaların ele alındığı görülmektedir. Romanda ölüm, hicret, kayıp, intihar, hayatın zorlukları, küreselleşme, fakirlik, enflasyon, yolsuzluk ve sosyal statüler arası kin gibi konulara da satır aralarında değinilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2022 |
Acceptance Date | June 3, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.