Halifelik yıllarındaki (99-101/717-720) başarılı icraatlarıyla meşhur olan sekizinci Emevî halifesi Ömer b. Abdülaziz, hilâfetinden yaklaşık on iki sene önce 87/706 yılında halife Velîd tarafından Medine valiliğine atanmış, 93/712 yılına kadar da bu görevi sürdürmüştür. Ömer b. Abdülaziz, doğduğu ve ilk eğitimini aldığı Medine’ye vali sıfatıyla gelince ilk olarak şehrin meşhur on fakihinden müteşekkil bir danışma meclisi kurmuştur. Meclisin esas amacı, alınacak kararların istişare edilmesini ve karşılaşılan haksızlıkların valiye bildirilmesini sağlamaktır. Bununla birlikte meclisin idare ile Medineliler arasında oluşan gerginliği azaltmak ve alınan kararlara meşruiyet kazandırmak gibi çok daha önemli bir fonksiyonu vardır. Meclise çağrılan kişilerde aranan en önemli kriterin ilim olduğu söylenebilse de mecliste yer alan ve almayan âlimlerin özelliklerinden hareketle başka noktaların da tespit edilebilmesi mümkündür. Meclise danışılan kararların niteliğine ve niceliğine dair fazla bilgi mevcut değildir. Ancak Ömer b. Abdülaziz’in meclisi kurarken yaptığı konuşmadan hareketle bu kararların hem siyasi hem de dinî nitelikte olduğu söylenebilir. Bu meclis günümüzdeki gibi formel bir meclis niteliğinde değildir. Bu sebeple bu meclisi, istişare heyeti ya da danışma kurulu şeklinde nitelemek ve tabi böyle de isimlendirebilmek mümkündür.
The eight Umayyad caliph ‘Umar b. ‘Abd al-‘Azīz, who is famous of his successful deeds during the caliphate years (99-101/717-720), was appointed as the governor of Medina twelve years before his caliphate by the caliph of the era, Walīd in 87/706 and he continued this duty until 93/712. When ‘Umar b. ‘Abd al-‘Azīz came to Medina, where he was born and received education as a governor, he first established an advisory council consisting of ten famous faqīhs of the city. The main aim of the advisory council is to consult the decisions to be taken and to report the injustices to the governor. However, the council has much more important functions, such as reducing the tension between the administration and the people of Madinah, and also legitimizing the decisions taken. Although it can be said that knowledge is the most important criterion for the people who are invited to the council, but it is possible to find other consideration points based on the characteristics of the scholars invited. There is not much information on the specialty and quantity of decisions consulted to the council. However, from the speech of ‘Umar b. ‘Abd al-‘Azīz while establishing the council, it can be said that these decisions are both political and religious. This council is not formal like today's councils, for this reason, it is possible to say that this community is like a consultative committee and also named as advisory council.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Acceptance Date | December 16, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.