İslam dininin önemli şiarlarından biri olan namaz, Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette zikredilmiş ancak kıyam, kıraat, rükû ve secde rükünlerinin isimleri haricinde namazın nasıl kılınacağı konusunda ayrıntılı bilgi verilmemiştir. Hz. Peygamber ashabına namazın hangi vakitlerde, kaç rekat ve nasıl kılınacağını, namaz içerisinde nelerin, nasıl okunacağını, namazın kabulüne nelerin zarar vereceğini sözlü ve fiili olarak öğretip açıklamıştır. Hz. Peygamber (s.a.s.) kadın erkek ayrımı yapmaksızın bütün müslümanlara “kendisi nasıl kılıyorsa öyle namaz kılmalarını” emretmiştir. Bununla birlikte onu farklı zamanlarda gören sahabilerden farklı uygulamalar nakledilmiştir. Yani rükünlerin farklı uygulanmasının kaynağı da bizzat Rasulullah’tır.
Kadın olsun erkek olsun gerekli şartları taşıyan ve İslam dinine mensup her fert için namazın hükmü, rükünleri aynıdır. Bununla beraber kadın ve erkeğin namaz kılış şekillerinde bazı farklılıklar mevcuttur. Uygulama açısından herkesin malumu olan bu farklılıklar tekbir getirme, kıyamda elleri bağlama, rükû, secde ve teşehhüd rükünlerinde kendini göstermektedir. Temel dini bilgiler için başvuru kaynağı olma özelliğini haiz ilmihaller ve namaz hocası gibi kitaplarda da yaygın olarak kadınların namazı erkeklerden farklı şekilde tarif edilmektedir. Bu tarif kadının, namazın rükünlerini erkeğe göre daha sınırlı şekilde tatbik etmesi şeklinde özetlenebilir. Ancak söz konusu eserler bu farklılıkların kaynağı hakkında detaylı bilgi vermemektedir. Ayrıca günümüzde namazını erkeklerin kıldığı şekilde eda eden hanımların sayısının da bir hayli fazla olduğu görülmektedir. Bireysel boyutunun yanında toplumsal yönü de olan namaz ibadeti mescitlerde eda edildiğinde şahit olunan durumlar bu farklı uygulamaların kaynağını bilmeye duyulan merakı artırmakta, zaman zaman insanların birbirlerine tepki göstermelerine dahi sebep olmaktadır.
Bu çalışmanın amacı, kadınların namaz kılma şekillerindeki farklılığın kaynağını tespit edebilmektir. Öncelikle her rükün ile ilgili Hz. Peygamber’in (s.a.s.) uygulamasını haber veren rivayetlerin Kütüb-i Sitte çerçevesinde tespitini, sonrasında ise kadınların namaz kılış şekilleri ile ilgili rivayetlerin tetkikini konu edinen bu araştırma sonucunda kadınların tekbir, secde ve teşehhüdü hususunda rivayetlere ulaşılmış, elleri bağlama ve rükûu ile ilgili merfu ya da mevkuf bir rivayet tespit edilememiştir. Çalışmada mezheplerin konuyla ilgili görüş ve delilleri üzerinde de durulmuştur. Dört mezhepte de rükünleri bakımından namazın eda şekli kadın erkek için aynı olmakla beraber kadınlara mahsus farklı uygulamalardan söz edilmektedir. Mezhepler kadının namazına dair farklı deliller serdetmekle birlikte her biri “kadın avrettir” rivayetini delil olarak almış ve kadının namazı ile ilgili hususlarda görüş belirtirken أستر لَهَا “(bu) onun için tesettüre daha uygundur” ifadesini zikretmişlerdir. Bu ifadenin yanı sıra mezhepler kadının bazı rükünleri tatbikini erkeğin uygulamasına yakın bir şekilde de tarif etmişlerdir. Ancak Hanefî mezhebinin bu konuda diğer mezheplere göre daha ayrıntılı bir tarife gittiği görülmektedir. Kadın ve erkeğin namazı şekilsel açıdan mukayese edildiğinde en geniş farklılık yine Hanefî kaynaklarda karşımıza çıkmaktadır. Çalışmada Hanefî mezhebinin özellikle kadınların nasıl rükû edeceklerine dair ortaya koyduğu tarifin kaynağı tespit edilmeye çalışılmış ve mezhebin Kur’an’daki rükû emrini anlaması ile kadınların rükûuna dair yaptığı tarifin kendi içerisinde tutarlı olduğu sonucuna varılmıştır.
Prayer, one of the important rules of the religion of Islam, is mentioned in many verses in the Qur’an, but detailed information isn’t given on how to perform prayers, except for the names of qiyam, recitation, bowing and prostration. The Prophet has verbally and physically taught and explained to his companions how many rak’ahs there are in different prayers and how the prayer will be performed, what will be read in prayer, what will harm the accuracy of prayer. The Prophet ordered all Muslims to "perform as he is praying" without discriminating between men and women. However, different applications have been transferred from the companions who saw him at different times. In other words, the source of the different application of the rules of prayer is the Messenger of God himself.
The pillars/rules of the prayer are the same for every individual who has the necessary conditions and is a member of the religion of Islam, be it men or women. However, there are some differences in the way men and women pray. These differences, which are known to everyone in terms of application, are manifested in the opening takbir, tying hands while standing up, bowing, prostration and in the tashahhud pillars. The prayers of women are described differently from men in books such as “prayer teacher” and “catechism” which are reference sources for basic religious information. This description can be summarized as the woman practising the pillars of prayers more limitedly than the man. However, the mentioned works do not give detailed information about the source of these differences. In addition, it is seen that the number of women who perform their prayers as men do today is quite high. When prayer worship, which has a social aspect besides its individual dimension, is performed in mosques. The situations witnessed increase the interest in knowing the source of these different practices, and sometimes even cause people to react to each other.
The aim of this study is to determine the source of the difference in the way women pray. As a result of this research, which firstly deals with the determination of the narrations informing about the application of the Prophet(pnuh) related to each pillar within the framework of Kutub-i Sitte, and then the examination of the narrations about the way women perform prayers, we have found rumors about the takbir, prostration and tasahhud of women. On the other hand, about tying the hands and bowing neither marfu nor mawkuf narrations could not be found. The views and evidences of the sects were also not emphasized in the study. In four sects, although the pillars of prayer is the same for men and women, different practices specific to women are mentioned. Although the sects presented different evidence of the woman's prayer, each took the narration of "woman is awrah" as evidence and while expressing opinions on the issues related to the woman's prayer, they mentioned that the أستر لَهَا "(this) is more suitable for her in the hijab". In addition to this expression, the sects also describe the practice of women in same pillars in a way close to the practice of man. However, it is seen that the Hanafi sect has a more detailed description in this regard than others. When the prayer of men and women is compared physically, the widest difference is again seen in Hanefi sources. In the study, the source of the Hanafi sect's description of how women will bow, especially, was tried to be determined and it has been concluded that the Hanafi sect's understanding of the bowing in the Qur’an is consistent with its definition of the bowing of women.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2021 |
Acceptance Date | June 18, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.