Sabri F. Ülgener (1911-1983), doğu ve batı kültürlerini kendi şahsında birleştirebilmiş olması, titiz ve disiplinli çalışma şekli ve araştırmalarında farklı kaynakları kullanabilme kabiliyetini haiz olması bakımından 20’nci asrın Türk akademisinin iktisadî düşünce tarihi cephesinde önemli bir mevkii olan ve kendisinden sonra yapılan çalışmaları etkileyen, derinlikle araştırılması gereken bir akademisyendir.
Ülgener’i diğer akademisyenlerden ayıran önemli bir özelliği, araştırmalarında belgelenmiş tarih yerine yaşanmış tarihe ağırlık vermiş olmasıdır. Arşiv kaynaklarından daha ziyade, divân edebiyatı eserleri, ahlâk kitapları, sanat eserleri, Osmanlı döneminde basılan gazeteler, Osmanlı’nın son döneminde doğup kendi zamanında hâlâ hayatta olan kişilerden duyup dinledikleri ve bu kişilerin geriye bıraktığı hatırat, Ülgener’in başlıca başvuru kaynakları olmuştur. Ülgener, Osmanlı iktisadî zihniyetinin izlerini tüm bu kaynaklarda titizlikle sürmüştür.
Ülgener’in hemen hemen tüm akademik kariyeri boyunca araştırmaya devam ettiği Osmanlı iktisadî zihniyeti, bir yandan da doğal olarak, bugün “İslâm İktisadı” adı verilen disiplinin araştırma sahasına girmektedir. Ülgener bizâtihî 1944 yılında “İslâm Hukuk ve Ahlâk Kaynaklarında İktisat Siyaseti Meseleleri” başlıklı bir makale kaleme almış ve bu makalede, 2’nci Dünya Savaşı’nın ortaya çıkardığı zor koşullar nedeniyle uygulanmak durumunda kalınan devletçilik politikalarının da etkisiyle, İslâm’da narh konusunu incelemiştir. Zihniyet konusuyla doğrudan ilişkili olan bir başka çalışması ise 1949 yılında kaleme aldığı “14. Asırdan Beri Esnaf Ahlâkı ve Şikâyeti Mucib Bazı Halleri” adlı makalesidir. Bu makalesinde Ülgener, dönemin esnafının halk nazarındaki olumsuz intibasını ve bunun sebeplerini incelemiştir.
1940’lı yılların ikinci yarısında İslâm hukukunun iktisadî konuları üzerine araştırmalar gerçekleştiren Ülgener’in “faiz” konusuna ilgisiz kalması düşünülemezdi. Çeviriye konu olan bu çalışma İslâm iktisadının en temel meselesiyle, faizle, ilişkilidir. Ülgener, 1958 yılı aralık ayında Yeni Delhi’de düzenlenen bir kongreye davet edilmiş ve çeviriye konu olan tebliği bu kongrede sunmuştur. Tebliğ Türkiye’de basılmamış, İngiltere’de yayımlanan Islamic Review dergisinin 55/2 numaralı (1967 Şubat) sayısında “görüş yazısı” notuyla yer almıştır. Bahsi geçen tebliğ, A. G. Sayar’ın yazdığı Ülgener biyografisinden anlaşıldığı kadarıyla önce eski yazıyla Türkçe kaleme alınmış, sonrasında İngilizce olarak sunulmuştur. Sayar, tebliğin adını “İslâmın İktisadi Gelişmede Para ve Kredi Meseleleri Karşısındaki Durumu” şeklinde vermektedir.
Çalışmada Ülgener, yatırımların yönlendirilmesinde ve hesaplanmasında kullanılan ve paranın kullanımı için ödenen primi ifade eden faizle [Ülgener bu tür faize “fayda” adı verilmesini teklif etmektedir], tüketim amaçlı alınan karşılıksız bir fazlalığı ifade eden faiz [müfrit faiz, ribâ] arasında bir ayırım yapmakta ve Kur’ân’ın yasakladığı faizin aslında müfrit faiz olduğunu ifade ederek, bu yasağın arkasındaki sebepleri irdelemektedir. Tüketim amaçlı alınan müfrit faize karşı bir yasaklamayı haklı gören Ülgener, özellikle gelişme seviyesi yetersiz Müslüman ülkelerin, kendi iktisadî gelişmelerini sağlayabilmek adına, İslâm hukukunu yeniden yorumlayarak faiz konusunda bir ayırıma gitmeleri ve yatırımların plasmanı noktasında bir yol gösterici olarak faize ve bu düşüncenin bir uzantısı olarak Batı tarzı parasal kurumlara bünyelerinde yer vermeleri gerektiğini ifade etmektedir.
Ülgener’in eserlerinin toplu basımı sırasında hazırlanan Ülgener külliyatında yer almamış olan bu çalışma hem Türkçede hiç basılmamış olması hem de Ülgener’in faiz konusundaki düşüncelerini açık ve tutarlı şekilde açıkladığı bir çalışma olması bakımından önem arz etmektedir.
Sabri F. Ülgener (1911-1983), with his ability to combine eastern and western cultures in his own character, his rigorous and disciplined way of working and his ability to use different sources in his research, also has an important place in the aspect of history of economic thought of the Turkish academy of the 20th century and influenced the studies that conducted after him, is a scholar who deserves to be studied in depth.
An important feature that distinguishes Ülgener from other scholars is that he focused on “lived history” rather than “documented history” in his research. Rather than archival sources, works of classical Turkish literature, moral books, works of art, newspapers published in the Ottoman period, the memories he listened from people who were born in the last period of the Ottoman Empire and were still alive in his own time, and the memories left behind by those people were the main reference sources of Ülgener. Ülgener rigorously traced back the marks of the Ottoman economic mentality in all these sources.
The Ottoman economic mentality, which Ülgener continued to research throughout almost his entire academic career, naturally coincides with the research field of the discipline today called “Islamic Economics”. In 1944, Ülgener himself wrote an article titled "Economic Policy Issues in Islamic Law and Moral Sources", and he examined the issue of price fixing [narkh] in Islam in this article, with the effect of statism policies that had to be implemented due to the hard conditions of the Second World War. Another work that is directly related to the subject of mentality is the article he wrote in 1949, titled “The Ethics of the Craftsmen since Fourteenth Century and Some Situations of Complaints”. In the article, Ülgener examined the negative impression of the craftsmen of that period in the minds of the public and the reasons for it.
It was unthinkable that Ülgener, who carried out research on the economic topics of Islamic law in the second half of the 1940s, remained indifferent to the issue of the “interest”. This study, which is the subject of translation, is related to interest, the most fundamental issue of Islamic economics. Ülgener was invited to a congress held in New Delhi in December 1958 and he presented the paper that is the subject of that translation at the congress. The presented paper was not published in Türkiye, but it was included as a note called “opinion” in the issue of Islamic Review, published in England, with the number of 55/2 (February 1967). The aforementioned paper, as understood from the Ülgener biography written by A. G. Sayar, was first written in Turkish with the old script [Ottoman] and then presented in English. Sayar names the paper "The Situation of Islam in Economic Development Against Money and Credit Issues".
Ülgener makes a distinction between the interest used in directing and calculating investments and expressing the premium paid for the use of money [Ülgener proposes to call this type of interest as “benefit”], and the interest, which represents an unrequited surplus for consumption purposes [usury, riba] in the paper. Expressing that the interest prohibited by Qoran is actually the usury, he examines the reasons behind the prohibition. Seeing the prohibition against usury for consumption purposes as justified, Ülgener says that especially Muslim countries with insufficient development level should reinterpret Islamic law in order to ensure their own economic development, make a distinction in the concept of interest, and asextension of this thought, he states that they should permit interest as a guide at the point of placement of investments and should also include such Western-style monetary institutions in their structure.
The paper, which was not included in the corpus prepared during the collective publication of Ülgener's works, is important in the aspect that it has never been published in Turkish and that it is a study in which Ülgener explains his thoughts on interest clearly and consistently.
Islamic Economics Economic Growth Usury Interest Sabri F. Ülgener
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Çeviri |
Çevirmenler | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Kabul Tarihi | 3 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022Cilt: 22 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.