“Ruhbanlık” ve “ruhban” terimleri ayet ve hadislerde yer alması, bu minvalde de Tefsir, Hadis, Tasavvuf ve Dinler Tarihi gibi farklı bilim dallarıyla bağlantısı sebebiyle dînî terminolojinin önemli kavramları arasındadır. İslam düşünce tarihinde ve yaşam pratiklerinde müspet ya da menfi yaklaşımlarla kendisine yer bulmuş görünmektedir. Bu nedenle bahis konusu farklı alanların ilgisine mazhar olmuştur. Ancak diğer alanlarda çalışılmış olsa da tespit edebildiğimiz kadarıyla ülkemizde Hadis sahasında konuyla ilgili müstakil bir araştırma bulunmamaktadır. Yapılan çalışmalarda ilgili hadislere atıflar olsa da konuyla/kavramla bağlantılı tüm rivayetlerin derlenip değerlendirilmesi söz konusu değldir. Ayrıca modern dönemde bilhassa “İslam’da ruhbanlık yoktur” rivayeti bir slogan gibi kullanılarak her türlü dînî, -ilmî otoritenin reddi için delil yapılmıştır. Bu minvalde çalışmamız öncelikle ruhbanlık lafzının yer aldığı rivayetleri içeriklerine göre altı gruba ayırarak derlemiştir. Birinci grup rivayetler evlenmemeyi ve bekâr yaşamayı ruhbanlık olarak tanımlamaktadır. İkinci gruptakilerde ruhbanlık “evli olduğu halde kişinin hanımıyla cinsel ilişkiden uzak durması” şeklinde tanımlanır. Üçüncü gruptaki rivayetler ruhbanlığı ibadet maksadıyla toplumdan uzak kalarak münzevi bir hayat sürmek şeklinde tanıtır. Dördüncü gruptakiler kelimenin sözlük anlamından hareketle ruhbanlığı “huşu ve mahviyet hali” olarak tasvir etmektedir. Beşinci gruptaki rivayetler ise onu “Allah yolunda cihad etmek” şeklinde tanıtır. Altıncı grupta ise -öncekilerden farklı olarak- herhangi bir bağlam zikredilmeyen “İslam’da ruhbanlık yoktur” rivayeti yer alır. Tüm rivayetlerin sıhhat durumlarına bir fikir verecek boyutta temas edilmiş, akabinde de kavramın ve başlıkta yer verdiğimiz rivayetin anlam sınırlarının tespitine çalışılmıştır. Bu noktada dînî bir metnin bilhassa nasıl anlaşılmaması gerektiğini ortaya koyacağından hareketle bağlam tespiti yapılmaktadır. Tüm rivayetler dikkate alınarak anlam bütünlüğü temin edilmiş, kavramın zaman-zemin, dil ve Kur’an’daki kullanımları açısından neye tekabül ettiği ortaya konulmuştur. Esas itibariyle ruhbanlık Hıristiyanlıkla, bir açıdan da Yahudilikle alakalıdır ve iki türünden söz etmek mümkündür. Birincisi; dînî ve ilmi otorite olmaktan öte bir tür yaşam tercihine tekabül eden, evlenmeyerek, dünya lezzetlerinden uzak kalarak münzevi bir hayat sürmeyi ifade eden (, informel, ) ruhbanlıktır. Vahyin ilk muhataplarının yakından tanıdığı da bu tür ve onun temsilcileridir. İkincisi ise dini anlama, anlatma, dînî metinleri yorumlama ve din adamlığını muhtevî bir otorite anlamındaki (formel) ruhbanlıktır. Rivayetlerde bahsedilen bunların birincisidir. İkinci tür (formel) ruhbanlık ise sadece ayetlerde yer almıştır. Gerek ayetler gerekse rivayetler her iki türün de varlığını reddetmemekte, mevcut hallerini onaylamayarak tashih etmekte ve ruhban sınıfını bazı ontolojik hataları ile ahlakî zaafları hususunda kınayarak uyarılarda bulunmaktadır. Ayrıca rivayetlerin “müsamahakâr/kolay, mutedil ve hanif, ” vasıflarını haiz alternatif bir ruhbanlık ya da yaşam şekli ortaya koyduğu görülmektedir. Ancak vahyin ilk muhtaplarından başlayan tarihi süreç içerisinde rivayetlerdeki “ruhbanlık” lafzı Müslümanlar tarafından bir dini otorite şeklinde anlaşılmamıştır. Zira konu başlığımız olan “İslam’da ruhbanlık yoktur” haricindeki tüm rivayetler bir bağlam içerisinde nakledilmiştir ve zikredilen bağlamlar, kavramın “dini ve ilmi otorite” şeklinde anlaşılmasına müsade etmemektedir. Sonuç olarak “ruhbanlık” ve ilgili rivayetlerin İslam dünyasının Batı karşısında gücünü yitirmeye başladığı zamanlara kadar “evlenmemek”, “toplumdan ve bazı dünyevi lezzetlerden uzak kalarak ibadetle meşgul olmak” şeklinde anlaşılması gerektiği hususunda ittifak edilmiş görünmektedir. Aynı şekilde Tasavvuf’un da bu unsurları -birer hayat doktrinine dönüştürmeden- bir eğitim usulü olarak kullandığı kabul edilmiş ve kavrama menfi bir anlam yüklenmemiştir. Hatta ittifak edilen anlam içeriğiyle uyumlu olacak şekilde “ rahib, ” lafzı bazı önde gelen Müslüman âlimlerin vasfı olarak ve onları tanımlamak üzere dahi kullanılmıştır. Ancak İslam dünyasının zayıflamasıyla paralel bir şekilde menfi yaklaşımlar ve değerlendirmeler kavramın anlam dairesine girmeye başlamıştır. Son noktada Batı’nın kilise otoritesini bertaraf ederek ilerlediği ön kabulünden mülhem menfi bir yaklaşımla, reddedilmek ya da pasifleştirilmek istenen her türlü dini ve ilmi kurum, kuruluş, kişi, eser de birer “otorite” olmalarından hareketle “ruhbanlık” kavramının kapsamına dâhil edilmiştir. Hâlbuki bağlam dikkate alındığında “İslam’da ruhbanlık yoktur” rivayetinin bu doğrultuda anlaşılması mümkün görünmemektedir.
The terms “priesthood” and “clergy” are related to different disciplines such as Qur’anic Exegesis, Hadith, Sufism and History of Religions. Therefore, these two are from main concepts of religious terminology. Although it has been studied in other disciplines, as far as we can determine, there is no detached research on the subject in the Hadith science in our country. In addition, in the modern period, the narration of “There is no priesthood/clergy in Islam” was used as an argument to reject all kinds of religious-scientific authority. In this context, our study first brings together the narratives of the word "priesthood/clergy" by grouping them according to their contents. Secondly, he refers to their authenticity evaluations enough to give an idea. Then it tries to determine the limits of meaning of the narration in question. At this point, it determines the context that we believe to tell how we should not understand a religious text. History and geography, Arabic language and uses in the Qur'an have been examined, which revealed what the concept of "priesthood/clergy" means. Essentially, priesthood/clergy is related to Christianity and in a way to Judaism, and it is possible to talk about its two types. The first is the “informal priesthood/clergy” that corresponds to a moral life choice rather than a religious authority. It means not getting married, staying away from the tastes of the world and living a separate life from society. The first Muslims know this priesthood and its representatives closely. The second is “formal priesthood/clergy”. In short, it encompasses cergyman and interpretation of religious texts. In the narratives is found the first of these. The second type (formal) priesthood/clergy is only mentioned in verses. Both verses and narrations do not reject the existence of both types. They do not approve their current states and condemn them about some ontological mistakes of the clergy and moral weaknesses. As a result, it is not possible to reject Sufism and priesthood/clergy based on the narrative mentioned.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Kabul Tarihi | 15 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.