Ernest Renan'ın adı geniş bir Türk dinleyici kitlesi tarafından ilk kez Mart 1883'te Paris'te verdiği İslam ve Bilim başlıklı konferansın akabinde duyuldu. Bu meşhur risaleye gelen tepkiler yazara kötü bir şöhret kazandırdı. Bu konferanstan üç yıl önce, Ernest Renan, 1847 yılında Robert Hibbert tarafından kurulan Enstitüde Hıristiyanlık ve Roma arasındaki ilişki konusunda ders vermek üzere davet edildi. Çevirisini yaptığımız eser, Renan’ın 1880 yılında Londra'da verdiği 'Roma'nın Hıristiyanlık Üzerindeki Etkisi' başlıklı konferanslar dizisinin ikincisidir. Serinin diğer konferansları da çevirmen tarafından yayınlanacaktır.
Çevrilen konuşmadan ve serinin diğer konuşmalarından anladığımız kadarıyla bu konuşmalar, 1870'teki Birinci Vatikan Konsili’nden sonra Papa IX. Pius tarafından ilan edilen papalığın yanılmazlığı doktriniyle ilgilidir. Protestan ülkelerde büyük öfke ve endişeye sebep olan bu gelişme bağlamında, Papa IX. Pius'un ölümünden iki yıl sonra İngiltere'de böyle bir konferansın düzenlenmiş olması anlamlıdır. Konsil toplandığında, İngiltere'de 1845-1852 ve 1870 yıllarında yaşanan iki büyük İrlanda kıtlığından sonra adaya göç etmek zorunda kalan büyük bir İrlandalı Katolik nüfus vardı. Dönemin meşhur başvekili W. E. Gladstone, 1870'ten itibaren yazdığı bir dizi broşürde, İmparatorluk ve Papa'nın çatışan emirleri karşısında Katolik Britanya tebaasının hangi tarafa meyledeceği konusunda şüpheleri olduğunu ve bu şüphelerin üstesinden nasıl gelinebileceğini açıklamıştır.
Renan bu konuşmasında Roma'nın Kilise hiyerarşisindeki tarihteki prestijli konumuna yükselişinin ve düşüşünün bir tarihini verir. Pagan dönemin ve Remus ve Romulus'un yerini Petrus ve Pavlus'un aldığı yeni dönemin bir panoramasını sunar. Renan, serideki diğer derslerinde olduğu gibi bu dersinde de Roma Kilisesi'nin meşruiyet iddiaları ve bu iddiaların geçersizliği etrafında bir rota çizmiştir.
Renan, papalığın Mesih'i temsil etmekten uzak, dahası O'nun ideallerine karşıt olarak geliştirilmiş bir yapı olduğunu ileri sürmektedir. Bu iddiayı Hıristiyanlıktaki Pavlus ve Petrus anlatıları ve Neron'un eylemleriyle ilişkilendirerek, papalığın, daha doğrusu Roma Kilisesi'nin, Neron'un korkunç eylemlerini yüzyıllar sonra Birinci Vatikan Konsili'nde karara bağlayarak ve Kilise'nin doktrini haline getirerek resmileştirdiğini savunur.
Bu savını desteklemek için Roma Kilisesi'nin asıl kurucularının Pontuslu bir Yahudi olan Aquila ve onun eşi Priscilla olduğunu iddia eder. Ayrıca, başta Yakub ve Petrus olmak üzere diğer havarilerin, Pavlus'un misyonlarının etkisiyle mücadele edebilmek için Yeruşalim'de bazı karşı misyonlar başlattıklarını ve dolayısıyla bu misyonlarda Pavlus'un güzergahını izlediklerini belirtir.
Pavlus ve Petrus arasındaki çatışmanın esasen Yahudi-Hıristiyan ve Helen olmak üzere iki gelenek arasında olduğunu ve pagan Roma'nın Remus ve Romulus'un halefleri olarak Petrus ve Pavlus şeklinde bir ikilik kurarak kiliseler arasındaki konumunu sağlamlaştırmaya çalıştığını belirtir. Ancak bu uzlaşma iki havarinin ölümünden sonra gerçekleştirilebilmiştir. Çünkü Renan'ın da işaret ettiği gibi, Pavlus ve Petrus yaşamları boyunca birbirlerinin amansız rakipleriydi. Ancak Pavlus'un Helenizmi ile Petrus'un Yahudi-Hıristiyanlığının birleşmesi Roma Kilisesi'nin gelecekteki başarısı için elzemdi. Zira Renan'a göre Yahudi-Hıristiyan geleneği, onsuz hiçbir şeyin korunamayacağı muhafazakâr ruhu temsil ederken, Helenizm, onsuz hiçbir şeyin gerçekten var olamayacağı ilerleme ve gelişmeyi temsil etmektedir. Roma Kilisesi'nin başarısı bu iki zıt ucu bir araya getirme becerisinde yatmaktadır.
Ernest Renan's name was first heard by a large Turkish audience in Paris in March 1883, following a lecture entitled Islam and Science. The backlash against this infamous treatise earned the author a notorious reputation. Three years earlier, Ernest Renan had been invited to lecture on the relationship between Christianity and Rome at the Institute founded by Robert Hibbert in 1847. The work we have translated is the second in a series of lectures Renan gave in London in 1880 entitled 'The Influence of Rome on Christianity.' The other lectures in the series will also be published by the author.
As far as we can tell from the translated lecture and the others in the series, it concerns the doctrine of papal infallibility declared by Pius IX after the First Vatican Council in 1870. In the context of this development, which caused great anger and concern in Protestant countries, it makes sense that such a conference should be held in England two years after the death of Pope Pius IX. When the Council was held, there had already been a large Irish Catholic population in England, forced to emigrate to the island after the two great Irish famines of 1845–1852 and 1870. W. E. Gladstone, the great Prime Minister of the time, wrote a series of pamphlets from 1870 onwards in which he explained that he had doubts as to which side the Catholic British subjects would lean to when faced with the conflicting orders of the Empire and the Pope and explained how these doubts could be overcome.
In this lecture, as in his other lectures in the series, Renan has taken a route around the claims of legitimacy of the Church of Rome and the nullity of those claims. Here, he gives a history of the rise and fall of Rome to its present prestigious position in the Church hierarchy. He presents a panorama of the pagan era and the new era, marked by the replacement of Remus and Romulus by Peter and Paul.
Renan argues that, far from representing Christ, moreover, the papacy is a structure developed in opposition to His ideals. By linking this claim with the Christian narratives of Paul and Peter and the deeds of Nero, he argues that the papacy, or rather the Church of Rome, formalised the despicable acts of Nero centuries later by decreeing them at the First Vatican Council and making them the doctrine of the Church.
In support of this argument, he claims that the original founders of the Roman Church were Aquila, a Jew from Pontus, and Priscilla, his wife. He further states that other apostles, notably James and Peter, launched some counter-missions in Jerusalem to compete with the influence of Paul's missions and, therefore, that they followed Paul's itinerary in these missions.
Renan states that the conflict between Paul and Peter was essentially between the two traditions, Judaeo-Christian and Hellenic, and that pagan Rome sought to consolidate its position among the churches by establishing a duality in the form of Peter and Paul as the successors of Remus and Romulus. Reconciliation, however, could only be achieved after the deaths of the two apostles. For, as Renan points out, Paul and Peter were bitter opponents during their lifetimes. However, the unity of Paul's Hellenism and Peter's Judaeo-Christianity was essential to the future success of the Roman Church. For, according to Renan, while the Judeo-Christian tradition represents the conservative spirit, without which nothing can be preserved, Hellenism represents progress and development, without which nothing can really exist. The success of the Roman Church lies in its ability to bring these two opposing ends together.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk ve Din, Dini Araştırmalar (Diğer) |
Bölüm | Çeviri |
Çevirmenler | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 9 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.