Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de baştan sona tevhit vurgusu yaparken hiç de azımsanmayacak sayıda ayette akıl ve sorumluluk sahibi her insana, varlık âleminin bir sahibi ve yaratıcısı olduğunu, insan ve onunla birlikte yaratılan her şeyin yaratılışını ve bu yaratılmışlar arasındaki dengeyi ortaya koyan pek çok Kur’anî-akli delil sunmuştur.
Kur’an’da yaratma ile ilgili ayetler, bağlamlarına bakıldığında hiç tartışmasız Allah Teâlâ’nın varlığı, yaratmadaki güç ve kudretinin ne kadar tartışılmaz olduğunu ortaya koymaktadır. Kur’an, evrende hiçbir şeyin tesadüf eseri olmadığını ve bir yaratıcının var olduğunu, insanın yaratılışı ve insan dışındaki varlıkların yaratılışına dair verdiği örneklerle ortaya koymaktadır. Söz konusu örneklerde, başlangıçta hiçbir şey değilken kâinatın en şerefli varlığı olarak yaratılan insan ile büyüklük bakımından kendileriyle mukayese edilmesi dahi mümkün olmayan güneşin, ayın, yıldızların, göklerin, yeryüzünün vb. yaratılışı, aralarındaki ahenk ve bunların insanın emrine verilişi Allah’ın varlığına ve birliğine delil olarak sunulmaktadır.
Kur’an-ı Kerim yüce yaratıcının birliğini ve kudretini insana akıl ve düşünce zaviyesinden seslenerek birtakım delillerle ortaya koymaktadır. Yaratılış konusundaki bu delilleri yorumlamada bazı müfessirler farklı yaklaşımlar ortaya koymuşlardır. Bu farklı yaklaşımının önemli sebeplerinden birisi de müfessirin sahip olduğu kelami paradigmadır. Bu çalışmada Mu’tezile kelam ekolünün önemli müfessirlerinden Kâdî Abdülcebbâr’ın yaratılışla ilgili ayetlere yaklaşımı ele alınmıştır. Müfessirin sahip olduğu kelami paradigmanın ve mezhebi ilkelerinin Allah’ın varlığına ve birliğine delil olan insan ve onunla birlikte evrende yaratılan her şeyi konu edinen bu ayetleri anlaması ve yorumlamasında ne denli etkili olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Allah almighty, while emphasizing tawheed in the Holy Quran from start to finish, has mentioned a great number of Quranic-rational proofs for anyone rational and responsible, that there is the owner and creator of the universe of beings as well as he has mentioned many Qur’anic/rational evidences, which reveal the creation of all and the balance between mankind and all things created with him.
In the Qur’an, the verses related to creation clearly reveal, within their contexts, the unquestionable existence of Allah and his undeniable power and his omnipotence in creation. The Qur’an reveals that nothing is a coincidence in the universe and that a creator must exist, through examples of human creation and creation of non-human beings. In the examples in question, the following topics are given as evidences for the existence of God: The creation of human being, created when he is nothing, and other beings such as sun, moon, stars, skies, earth, etc., which are incomparable with humankind in size, as well as the harmony between all and the fact that he has subjected to people all beings.
The Holy Qur’an explains to people the unity and power of the supreme creator with a number of evidences eddressing to people by perspective of mind and thought. Some commentators showed different approaches to these proofs about creation. One of the important reasons of this different approach is kalami (theological) paradigm. In this paper, the approach of Qadi Abd al-Jabbar, one of the important commentators of the Muʿtazili Kalam school, to the verses about creation is discussed. It has been tried to find out how effective the paradigm and sect principles, that the exegete has had, in understanding and interpreting the verses proving the existence of Allah and about everything created in the universe with humankind, are
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Kabul Tarihi | 13 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.