İslâm eğitimi, temelde İslâm dininin ana kaynaklarının ilke ve öğretileri etrafında oluşmuş ve Müslümanların tarihi tecrübeleriyle harmanlanarak devam edegelen bir geleneğe sahiptir. Her gelenek gibi hem statik hem de dinamik bir yapısı olan İslâm eğitim geleneği çekirdek kısmı değişmeden kabuk kısmı sürekli yenilenen bir gelenek olarak çok geniş boyutlardaki dinsel, düşünsel ve kültürel birikimlerden süzülerek oluşmuştur. Böylece İslâm eğitim geleneği farklı epistemolojik ve pedagojik teorileri kendine özgü bir biçimde barındıran bir gelenek olarak geleceğe yolculuğunu sürdürmüştür. İslâm eğitiminin bu zengin birikiminden faydalanmak adına bu birikimin eğitimsel açıdan detaylı bir biçimde ele alınması gerekmektedir. Kuşkusuz “bilgi”ye ait konular bu incelemelerde başı çeken konulardan olmalıdır.
Bu çalışmanın konusu İslâm eğitim geleneğinin bilgi üretim, paylaşım (öğrenme-öğretme) ve dolaşım kültürünü niteliksel açıdan tartışmaktır. Çalışmanın cevap aradığı temel soru: “İslâm eğitim geleneğinde bilginin üretimi, paylaşımı ve dolaşımı açısından nasıl bir kültürün hâkim olduğu” sorusudur. Doküman taraması yöntemiyle tespit edilen örneklerle İslâm eğitim geleneğinin bilgi/bilgilenme kültürünün bazı açılardan eğitimsel değerinin tartışılması amaçlanmıştır. Bu amaç gerçekleştirilirken aynı zamanda İslâm eğitim geleneği için dile getirilen bazı olumsuz iddialar da ele alınmıştır. Bahsi geçen iddialar; İslâm eğitiminin dogmatik, tek tipleştirici, ezberci ve harici otorite merkezli olduğu iddialarıdır.
Her ne kadar bu iddialara cevap verilirken daha çok İslâm eğitimin beslendiği teorik çerçeveden hareket edilmiş olsa da İslâm eğitiminde teoriler ve uygulamalar arasında önemli farklılıkların ortaya çıktığı gerçeği göz ardı edilmemiştir. Farklı bir çalışmanın konusu olacağı fikrinden hareketle bu çalışmada İslâm eğitim geleneğinin beslendiği ana kaynaklardan (Kur’an ve sünnet) referans verme yoluna gidilmemiştir. Çalışmanın ana referans çerçevesi İslâm eğitiminin geleneksel yapısı ve uygulamaları üzerine olan literatür ile sınırlandırılmıştır.
Çalışmanın sonucunda literatürdeki verilere göre İslâm eğitim geleneğinde hâkim olan bilgi/bilgilenme kültürünün katı bir dogmatizmle ve tektiplilik ile uyumlu olmadığı, sadece bilginin aktarımına dayanmadığı görülmüştür. Bilgiyi tartışarak değerlendirmenin ve bilgiye eleştirel olarak yaklaşmanın bu kültürde belirgin bir biçimde teşvik edildiği tespit edilmiştir. Coğrafyaya, zamana ve diğer şartlara göre farklı müfredatın ve farklı kaynak metinlerin tercih edilmesine bağlı olarak dolaşımda olan bilgi birikiminin de yer yer farklılıklar arz ettiği görülmektedir. Hem İslâm dünyasının farklı coğrafyalarında hem de aynı Müslüman toplum içerisinde eğitimin yapısal ve davranışsal boyutlarının değişmesi, İslâmi eğitim geleneği için “tektiplilik” ya da “tektipleştirici” iddiasının doğru olamayacağına işaret etmektedir. İslâm eğitiminde “ezberleme” önemli bir yer kaplasa da hiçbir zaman anlama eyleminden koparılmamış, sadece bilginin nakline dayanan mekanik bir öğrenme şekli olarak görülmemiştir. Ezberleme etkinliğinin öncelenmesi, bu geleneğin ezberci eğitim anlayışına sahip olduğunu göstermemektedir. Bunun yanı sıra bu geleneğe özgü olarak “çok disiplinli uzmanlaşmanın” oldukça yaygın olduğu görülmektedir. Ana disiplin uzmanlığından önce farklı disiplinlerde uzman olmak, müslüman bilginlerini, önemli bir oranda, sadece tek bir disiplinin kuralları çerçevesinde bilgi üretme zorunluluğundan kurtarmıştır. Ayrıca araştırmanın bulgularına göre İslâm eğitim geleneğinde “ilmi saygınlık” ve “akademik özgürlük” kavramları etrafında oluşan bilgilenme kültürünün siyasal ve epistemik otoritelerin bilgi üretimine ve dolaşımına gelişigüzel müdahalelerini engellediği söylenebilir.
İslâm eğitim geleneğinin bilgi/bilgilenme kültürü bugünkü eğitim anlayışımıza ve uygulamalarımıza katkı sunacak önemli veriler barındırmaktadır. Bu veriler Müslümanların eğitimle ilgili bazı problemlerini çözmeye ışık tutabilir. Müslümanların çağdaş eğitim karşısında yaşadığı uyumsuzlukların ve krizlerin aşılması için İslâm eğitim geleneğini farklı bakış açılarıyla ve farklı boyutlarıyla değerlendiren çalışmalar yapılmalıdır.
Islamic education has a tradition that is formed around the principles and teachings of the main sources of Islam and blended with the historical experience of Muslims. The Islamic education tradition, which has both a static and dynamic structure like every tradition, has been formed as a result of filtering from a wide range of religious, intellectual, and cultural accumulations whose core part has not changed and whose shell is constantly renewed. Thus, the Islamic education tradition continued its journey into the future as a tradition that contains different epistemological and pedagogical theories in its unique way. To benefit from the rich legacy of Islamic education, one should deal with it comprehensively in terms of education. Undoubtedly, the issues of “knowledge” should be among the most prominent subjects of these studies.
The subject of this paper is to discuss the knowledge production, sharing(learning-teaching), and circulation culture of Islamic education in terms of quality. The main question of this paper is: "What kind of culture dominated the Islamic tradition of education in terms of the production, sharing, and circulation of knowledge". It aims to discuss the educational value of the knowledge culture of Islamic education in some respects through the examples selected via the document analysis method. While realizing this purpose, it will discuss some negative claims about the Islamic education tradition. The aforementioned claims, namely, Islamic education is dogmatic, stereotyping, based on memorization, and external authority-centered.
While responding to these claims, the fact that there are important differences between theories and practices in Islamic education has not been overlooked, although the theoretical framework in which Islamic education is fed has been taken into consideration. Based on the idea that it will be the subject of a different study, in this article, reference is not made to the main sources from which the Islamic education tradition is fed, namely the Quran and the Sunnah. The mainframe of reference of the study is often limited to the literature on the traditional structure and practices of Islamic education.
At the end of the research, it has been seen that according to the data in the literature, the culture of learning, dominant in the Islamic education tradition is neither compatible with strict dogmatism and uniformity nor it is based only on knowledge transfer. It is found that evaluating knowledge by discussing and approaching information critically is encouraged in this culture. Depending on the preference of different curricula and sources according to geography, time, and other conditions, it is seen, the circulating knowledge also differs occasionally. The fact that education changes in structural and behavioral dimensions both in different geographies of the Islamic world and the same Muslim society indicates that the claim of "uniformity" or "stereotyping" cannot be justified for Islamic education. Although memorization occupies an important place in Islamic education, it has never been seen as a form of mechanical learning based on the transmission of knowledge and separated from the act of understanding. Prioritizing the memorization activity does not indicate that this tradition has a rote learning approach. In addition, within this tradition, "multidisciplinary specialization" appears to have been common. Specialization in different disciplines before the main discipline of expertise would save Muslim scholars, to an important extent, from the limitation of producing knowledge in the framework of a single discipline. Moreover, according to the findings of the research, it can be said that the culture of learning formed around the concepts of "scientific dignity" and "academic freedom" in Islamic education prevents the arbitrary interventions of political and epistemic authorities in the production and circulation of knowledge.
The knowledge/information culture of the Islamic education tradition has important outputs that will contribute to our current understanding of education and its practices. These outputs can shed light on solving some of the problems of Muslims regarding education. To overcome the incompatibilities and crises experienced by Muslims in the face of contemporary education, studies should be conducted that evaluate different aspects of the Islamic education tradition from different perspectives.
Religious Education Islamic Education Dogmatic Education Stereotyping Education Academic Freedom
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies, Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | December 30, 2021 |
Publication Date | December 30, 2021 |
Acceptance Date | November 29, 2021 |
Published in Issue | Year 2021Volume: 21 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.