Klasik Arap edebiyatının en ilgi çekici edebî temalarından bir tanesi fizikötesi yolculuk temasıdır. Gerçeklik sınırlarının ötesinde bir seyahatin tasarlandığı bu temada yazar, yarattığı hayalî bir karakteri fizikötesi mekânlarda dolaştırarak sosyal hayatı, çevresi ve kültüründen mülhem bazı şahsiyetlerle konuşturur. Dolayısıyla bu tarz eserlerdeki olaylar ve şahıslar yazarın sosyal ve dinî hayatıyla yakından ilişkilidir. Bu kurgusal eserlerin telif amacı ise genellikle yazarın ele almak istediği felsefe, edebiyat ve dil konuları için uygun bir tartışma zemini oluşturmaktır. Yazar görüşlerini serdetmek üzere oluşturduğu bu kurgusal zeminde kendisine sonsuz bir ifade alanı yaratarak görüşlerini özgür bir biçimde aktarır.
Arap edebiyatının erken dönemlerinden itibaren fizikötesi yolculuk temalı birçok eser kaleme alınmıştır. Bu eserlerin başlıcaları Bedîüzzaman el-Hemedânî’nin el-Makâmetü’l-İblîsiyye adlı makâmesi, İbn Şüheyd’in Risâletü’t-tevâbiʿ ve’z-zevâbiʿ adlı eseri ve Ebü’l-Alâ el-Maarrî’nin Risâletü’l-gufrân adlı eseridir. Başkahramanlarının çeşitli hayalî mekânlara yolculuğa çıkarıldığı bu üç eserin birçok benzer yönü bulunmaktadır. Ancak Cahiliye şairi İmru’ül-Kays’ın şiirine odaklanan bu çalışmayı ilgilendiren en önemli ve yegâne benzerlik, üç eserin de İmru’ül-Kays’ın zikrine yer vermiş olmasıdır. Fakat bu eserlerin kiminde İmru’ül-Kays’ın ismine oldukça kısa bir bölümde yer verilirken kiminde ise onun şiiri üzerinde uzun uzadıya durulmuştur. Buradan anlaşılmaktadır ki İmru’ül-Kays ile ilgili bahsin uzun veya kısa olması bir yana, Arap dili ve edebiyatı üzerine yazılmış bir eserin İmru’ül-Kays’ın şiirinden söz etmeden tamamlanması mümkün görünmemektedir.
Mevzu bahis üç eserin ilk ikisinde başkahramanların gittikleri fizikötesi mekânlarda görüştükleri şahıslar arasında İmru’ül-Kays bulunmamaktadır. Dolayısıyla yazarlar başkahramanları ile İmru’ül-Kays’ı doğrudan bir diyaloğa sokmamıştır. Ancak üçüncü eser olan Risâletü’l-gufrân’da yazar Maarrî, başkahramanını İmru’ül-Kays ile doğrudan diyaloğa sokarak şiirleri hakkında çeşitli sorular sordurmuştur. Bir diğer ifadeyle İmru’ül-Kays bu kurgusal eserin olay örgüsü içinde yer alan kahramanlardan biri olmuştur. Bu da eseri diğer benzerlerinden farklı kılan en önemli özelliktir.
Maarrî Risâletü’l-gufrân adlı eserinde, dostu İbnü’l-Kârih’i, kâfirlik ve zındıklıkla itham edilen birtakım şair ve edipler hakkındaki sorularını yanıtlamak ve merak ettiği kişilerin durumlarını göstermek için göklere çıkarır. Bu fizikötesi yolculukta İbnü’l-Kârih cennetten başlayarak cehenneme doğru intikal etmiş ve pek çok şair, âlim ve ediple karşılaşarak onlara felsefe, dil ve edebiyatla alakalı hususlarda soru sorma fırsatı elde etmiştir. Onun cennetteki gezisini bitirdikten sonra cehennemde karşılaştığı ve doğrudan görüşüp çeşitli sorular yönelttiği kişilerden biri de İmru’ül-Kays olmuştur. Bu karşılaşmada İmru’ül-Kays’a sorulan sorular onun şiirinin lügat, nahiv, kafiye, aruz ve rivayetle alakalı meselelerinden ibarettir. Öyle ki beyitlerde geçen bazı kelimelerin iʿrâb vecihleri ve sözlük anlamları ele alındığı gibi bazı şiirlerin aidiyetiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunulmuştur. Ayrıca şiirlerde bulunan kafiye kusurları ve zihaflar da tartışmaya açılmıştır. Bu itibarla Maarrî kurgusal bir metin üzerinden İmru’ül-Kays’ın şiirine dair görüş ve değerlendirmelerini ortaya koymuş ve şiirini edebî tenkide tabi tutmuştur.
Çalışmanın birinci bölümünde fizikötesi yolculuk temasından ve Arap edebiyatındaki tarihsel serüveninden bahsedilmiş, bu konuda yazılmış başlıca eserler kısaca tanıtılmış ve kendilerinden sonraki eserler üzerindeki etkilerinden söz edilmiştir. Daha sonra bu eserlerin İmru’ül-Kays’a ne ölçüde yer verdikleri meselesi üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde ise Maarrî’nin İmru’ül-Kays’ın şiiriyle ilgili değerlendirmeleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
Bu makale Uluslararası İmruu'l-Kays Sempozyumu’nda sözlü olarak sunulan ancak tam metni yayımlanmayan “Fizikötesi Bir Yolculukta İmruu'l-Kays: Risâletü'l-Gufrân Örneği” adlı tebliğin içeriği geliştirilerek ve kısmen değiştirilerek üretilmiş hâlidir.
One of the most interesting literary themes of classical Arabic literature is the theme of metaphysical journey. In this theme, where a journey beyond the boundaries of reality is designed, the author makes an imaginary character he created wander around in metaphysical spaces and talk to some figures inspired by his social life, environment and culture. Therefore, the events and people in such works are closely related to the religious and social life of the author. The purpose of writing these fictional works is generally to create a suitable discussion ground for the philosophy, literature and language issues that the author wants to address. The author expresses his views freely by creating an endless field of expression on this fictional basis he created to express his views.
Many works on the theme of metaphysical journey have been written since the early periods of Arabic literature. The main ones of these works are Badıʿ al-Zamân al-Hamadânî's makâma called al-Makâma al-Iblîsiyya, Ibn Suhayd's work called Risâlat al-Tavâbiʿ va’l-Zavâbiʿ and Abû al-ʿAlâʾ al-Maʿarrî’s work called Risâlat al-Ghufrân. These three works, in which the protagonists are taken on a journey to various imaginary places, have many similarities. However, the most important and unique similarity that concerns this study, which focuses on the poetry of the Ignorant poet Imru' al-Qays, is that all three works include the mention of Imru' al-Qays. However, in some of these works, Imru' al-Qays's name is included in a very short section, while in others, his poetry is focused on at length. It is understood from here that the poem of Imru' al-Qays should be mentioned in a work written on language and literature, regardless of whether the discussion about Imru' al-Qays is long or short.
In the first two of the three works, Imru' al-Qays is not among the people the protagonists meet in the metaphysical places they go to. Therefore, the authors did not engage their protagonists and Imru' al-Qays in a direct dialogue. However, in the third work, Risâlat al-Ghufrân, the author al-Maʿarrî’ put his protagonist into a direct dialogue with Imru' al-Qays and made him ask various questions about his poems. In other words, Imru' al-Qays became one of the characters in the plot of this fictional work. This is the most important feature that distinguishes the work from other similar ones.
One of the most interesting literary themes of classical Arabic literature is the theme of metaphysical journey. Abû al-ʿAlâʾ al-Maʿarrî’s Risâlat al-Ghufrân is one of the leading works with this theme, in which a journey where the boundaries of reality are exceeded is designed. In this work, al-Maʿarrî exalts his friend Ibn al-Kârih to the skies in order to answer his questions about some writers and poets who are considered heretics and infidels and to show the situation of the people he is curious about. In this metaphysical journey, starting from heaven and going to hell, Ibn al-Kârih encounters many scholars, writers and poets and has the opportunity to ask them questions about issues related to philosophy, language and literature. One of the people that he met in hell after completing his journey in heaven and whom he personally met and asked various questions was Imru' al-Qays. The questions asked to Imru' al-Qays in this fictional dialogue consist of the issues related to dictionary, syntax, kâfiya, ʿarûd and rivâyat of his poetry. So much so that the iʿrâb aspects and dictionary meanings of some words in the verses were discussed, as well as evaluations were made regarding the belonging of some poems. In addition, kâfiya and ʿarûd defects in the poems have also been discussed. In this respect, al-Maʿarrî revealed his views on Imru' al-Qays's poetry through a fiction and subjected his poetry to literary criticism.
In the first part of the study, the theme of metaphysical journey and its historical adventure in Arabic literature are mentioned, the main works written on this subject are briefly introduced and their effects on other works that follow them are mentioned. Then, the issue of to what extent these works included Imru' al-Qays was emphasized. In the second chapter, al-Maʿarrî’s evaluations of Imru' al-Qays's poetry are discussed in detail.
Arabic Language and Rhetoric Literary Criticism Imru' al-Qays Abû al-ʿAlâʾ al-Maʿarrî Risâlat al-Ghufrân.
This article is a partially modified and expanded version of the paper titled "Imru' al-Qays in a Me-taphysical Journey: The Example of Risâlat al-Ghufrân", which was presented orally at the Inter-national Imru' al-Qays Symposium but was not published in full.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Arabic Language and Rhetoric |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2024 |
Submission Date | July 17, 2024 |
Acceptance Date | December 23, 2024 |
Published in Issue | Year 2024Volume: 24 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.